kendimi vücut geliştirmenin içine verip beynimi çok az geliştirip az bilgi ile çok kızla birlikte olduğum 20 li yaşlarımın başlarını ve ilerleyen yıllarda ilk önce okulda ki derslere çalışmamla beraber artan kitap okuma yeni şeyler öğrenme isteği ile hayatıma giren tek sevgili.
insanda duyguların olmadığını duygu denen kavramın sadece ezikler tarafından ortaya atılan bir güçsüzlük belirtisi olarak görürdüm fakat sonra anladım ki bizi insan yapan şey duygularmış.
artık kara kuru şair erkek değilim ama kaslı duygusuz erkek hiç değilim ve şair erkek olamasam da kaslı duygusuz erkek olmamak beni kendime daha iyi hissettiriyor.
acaba vücut çalıştıkça bedenimde ki kanın büyük bir kısmı kaslarıma pompalanırken beynime çok az gidiyor olmasından dolayı mı böyle bir dingildim ?
kaslı kumral ela gözlü geniş omuzlu ve seci akrostiş rücu vezn aruz gibi bir ton edebiyatın lugatını parçalamış ve egosundan arınmış erkeğin basa basa alacağı versus.