Barkodsuz ürün gelip, telefon ettiğin de barkodu getirecek kimse olmamasıdır.
öğrencilik dönemlerinde kasiyerlik yaparken bunu çok yaşamıştım.
3-5 liralık züccaciye ürünü, fakat adam inatla almak istiyor. Kalsın da demiyor lan!
Ben telefonla konuşurken kasada kuyruk var. Sanki çok önemli bir şey gibi tarif falan ediyorum. Bu esnada kuyruğa bakınca gülmemek için zor duruyorum.
Bir keresinde kasayı bırakıp, reyona ürün barkodu bakmaya gitmiştim. Ben kasaya geri dönerken müşteriler:
+ aaaa burada kasiyer yok mu ya? Nereye gitmiş? Hehh işte geliyor. Hiç acele de etmiyor. Bu çocuğu müşteri hizmetlerine şikayet edelim.
Boşuna maaş alıyor yaaa...
işte bu esnada elimdeki ürünü fırlatıp;
"başlarım böyle işe" Diyesim gelmişti. Tabi diyemedim.
Ödemeyi alıp: iyi günler, yine bekleriz! dedim. swh.
+Mağaza sorumlusu zalimse ayvayı yedin.
+Müşteriler ne lan bu pahalılık değince muhattabı sizsiniz.
+Bir müşteri kredi kartını temassız çektirip sonra da puandan alsaydın ya kardeşim diyerek size fırça atarlar. (Söyleseydin ya önceden itin oğlu)
+Kıtlık varmış gibi alışveriş yapan adamın aağğğ parayı evde unutmuşum bir koşu alıp geleyim diyen andavallar. (kasa kuyruk olmuş olduğu halde bir de)
+içeride koşuşturan çocuklara susun lan veletler yoksa uçan tekme atarım agzınıza diyememek.
+Yaşlı kişilerin parça parça alış veriş yapması ve yarım saat bizi yorması.
+Poşet vereceksin lan bedava olacak para Mara yok diyen pislikler. (sanki benim tekelimde)
+10 kuruş olmayınca ortalığı birbirine katan çirkefler.(al lan 25 kuruş benden sus)
+Alış veriş yapıp kasanın yarısını işgal ederek bunlar burada dursun ben geleceğim diyen gevşekler. (Kardeşim biz bu alışveriş arabasını süs diye mi koyduk. Bütün bandı kapladın)