alışverişten sonra kasaya uğramak istememenin sebeplerindendirler kendileri. paraüstünü kasanın üzerine atarlar. iyi günler dersin bir şey demezler. bunların güler yüzlüleri yok mu tabi ki var ama bu kızlarımızdan da yok değil.
isim vericem müsadenizle; kadıköy migrosta ve diada bolca bulunurlar. hatta bu kasiyerler müşterinin yanında birbirleriyle tartışmaktan hiç kaçınmazlar. poşet istersiniz, sadaka istemişsiniz gibi suratınıza bakarlar. cevaplarını alırlar elbette ama firmanın imajınıda zedelerler. tabiki herkes her an sırıtamaz, gülücükler dağıtamaz ama devamlı insanlarla muhatap olunan bir mesleğin varsa sorunlarını yüzüne yansıtamazsın, hele hele müşterilerine hiç.
müşteriye nasıl davranacağından bi haber kasiyerlerin tavrından dolayı yaşanılan memnuniyetsizliktir. o anı görmek istemez, alacağın varsa da bazen almaktan vazgeçersin.
-POŞET VERiR MiSiNiZ
-VERDiM YA
-BiR TANE VERDiNiZ BEN BiR SÜRÜ ALIŞVERiŞ YAPTIM
-AL AL FAZLA KONUSMA
-E SEY KEM KÜM SAGOLUN.
-KAYBOL KAYBOL.. BAK HALA DURUYOR.
insanın kafasında, paramla rezil oluyorum, ne biçim iş anlamadım doğrusu, gibi lafların alış-veriş sonrası sürekli dönmesine neden olur, korkudan dışa vurumu olamamıştır bu lafların, iç ses olarak kalmıştır. oysa iki alış-veriş yapıp stres atılcaktık, neyse, sağlık olsun, bir şeyler unutmamışımdır inşallah, diye devem eder gider.