markette alis-veris bittikten sonra kasanin yolunu tutarken, sepetteki urunlere gore kasiyer kizin musteriyle muhabbete girmesidir. alinanlarin buyuk onemi var zira, yarim kilo patates, bir paket tereyag bir de ulker ikram almissaniz kendinizden pek de iyi bir performans beklemeyin. genelde tum unlu top modeller, ne plajlarda ne de gece kluplerinde kesfediliyor, arastirin siz de goreceksiniz, hepsi meslege baslamadan once super marketlerde kasiyer olarak calisiyorlardi, iste bu yuzden bu meslege saygim sonsuz. simdi al ordan 400gr bolonez sos, 500gr konserve mantar, bir sise marketteki en pahali saraptan, 500gr danimarka fetta peyniri, son olarak sinema-fotografla alakali bir dergi, boyle salas bir hayat izlenimi ver, disarda seni gorup meraba demezse adam degilim.
kasiyer kızlara çok ağır bir hakarettir bu. çok da büyük terbiyesizlik. bir de şerefsizlik kısmı var ki bu da bu entrynin burada bitmesi gerektiğini gösteriyor. küfürler yolda çünkü.*
edit: eksileyen arkadaşlarım, keşke ananız bacınız kasiyer olsaydı da, birisi cappucino aldı diye gülümseseydi ona. yine kızardınız bana o zaman.
"Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim hayatıma. Herkes kâğıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz."
kasiyer kız deyip de geçmemek gerek.