bir kasiyerin başına gelebilecek en kötü şeylerden biridir. allah korusundur.
şimdi hanımteyzemiz 60-65 hatta 70-75 yaşlarındadır. üzerinde göğüs dekolteli askılı bir body vardır. * boynunda salçım saçak sallanan kolyeler vardır. kulağında, kulaktan büyük küpeler. başında -tercihen beyaz- hasır şapka. ama böle düz şapka değil. üstünde kurdela, fiyonk, kelebek, toka falan olacak. güneş gözlüğü şapka ile aynı renkte ve kemik çerçeveli olmalı. bu gözlük mağaza içinde dahi çıkmaz. muhtemelen dar bir kapri giymiştir. altında ise parmakarası terlik.
evet kılık kıyafeti anlattıktan sonra aldıklarına geçebiliriz. şimdi bu kokoş teyzeler genel olarak ıvır zıvır alırlar. nelerdir bunlar? meyvenın kabuğunu soyma aleti, sırt kaşıyıcı, bok gibi kokan bir oda parfümü, içinde bilmem kaç tane olan rengarenk mumlar, avizeler, entel dantel bakliyat ürünleri... bunları alırlar birde fiyatını bilmezler. gelirler, kendi sırası gelmeden kasiyere sorarlar. " şunun fiyatı ne kadar acaba?" diye. ya bi beklesene. dursana, sıra sana elbet gelecek. beş dakka sonra öğrensen ne olur?
sıra gelir bunlara. zaten içerde bilmem kaç saattir dolaşıp 5 parça ürün almışlardır. ayakları davul gibi olmuştur. alışveriş sepetine yaslanıp zar zor yürümektedirler. kasaya gelirler ve hemen poşet isterler. "poşet yok mu?" derler. poşet verilir. poşete bakar "az bunlar biraz daha ver" derler. *kasiyer başlar geçirmeye. verilen poşetler öyle yerinde durur. ürünler poşete konmaz. kokoş teyzemiz sadece soru sorar.
"bunun fiyatı ne kadardı? orada bakıyoruz, burada yanlış çıkıyor sonra." bu geçirilen her ürün için sorulur. her ürün kasadan geçtikten sonra altına üstüne sağına soluna göz atılır. bozuk, kırık bir yeri var mı diye... ödeme alınacaktır. fiyat sölenir. kokoş teyze itiraz eder.
+aaay ben ne aldım bu kadar? kesin yanlış hesaplamışısındır sen bunları!!!!
- hanfendi, ben sadece geleni geçirdim. fiyatlar otomatik olarak hesaplanıyor. hem fiyatlarını bilgisayar belirliyor. yani benim bir müdahalem yok.
+hayır sen yanlış yaptın!!! tekrar hesapla.
-*hanfendi bakın, ben bunların bütün fiyatlarını size tek tek söledim. siz de tamam dediniz. pahalı dediklerinizi çıkarttık zaten.ayrıca tekrar yazmamız sözkonusu değil.
+söle bakayım neler var?
-şu,bu,o,şu,bu,o var. bunlardan başka bişey yok. değil mi
+evet yok. allah allah hayat ammada pahalı oldu. birde tayyip durum iyi diyo. yalancı herif?
-ödemeyi alabilirmiyim?
+al evladım al. aylığı da böle harcıyoz işte bizde.
-buyrun hanfendi bu para üstünüz. ürünleri burada poşetlemeyin. arabaya koyun. dışarda poşetlersiniz. ben size biraz daha poşet vereyim.
+tamam tamam. sen bana büyük poşette ver. taaaaa eşrefpaşa'ya gidecem *. kopuyo bu küçükler. rezil oluyoz yolda sonra.
-buyrun hanfendi buyrun. iyi günler saygılar...
+iyigünler sizede. *kusura bakmayın sizi de beklettik.
/ziyani yok teyze. iyi günler sizede.
veee kokoş teyzemiz kasadan ayrılır. bütün endamı ile salınır kasa hattında. oh be dersin gitti sonunda. ama ne mümkün. tekrar gelir kasaya.
+evladım ben bunu iade etmek istiyom. al bunu, ver parasını!!!
-*hanfendi, müşteri hizmetlerine gidin. orada iadesini alırlar. biz buradan iade alamıyoruz.
+nerde o?
-en başta hanfendi. bakın kocaman yazıyor.
+gördüm gördüm. amaaan yürüyemem oraya kadar. sonra iade ederim. *kaç gün vakti var iadenin?
-15 gün içinde hanfendi. iyigünler.