Delikanlılığın kitabını yazıp imza günü düzenlemeyecek kadar mütevazi insanlardan oluşan gruptur. Balici, tinerci yankileri (onlar kendilerini biliyor) her fırsatta tokatlamışlardır.
Kimseye eyvallahı olmayan, yeri gelince saltanat sahiplerine bile sözünü esirgemeyen, yandaş ve düşman medyanın Canlı yayın stüdyosunu basacak kadar kararlı, Euroleague'e basketbol taraftarlığının Nasıl olacağını öğretmiş şanlı taraftar grubudur.
fakat son yıllarda değil. sözde tribün liderlerinin gözüne girmek için her türlü taşkınlığı yapan çoluk çocuğa bıraktık.
galip olduğu maçlarda bile polis arabalarını taşlayan, maçlarda esrar içen ve takım ile ilgisi olmayan çocuklara.
bir çoğu yamanlar dan gelip hiç biri karşıyakaya ait olmayan doğu kökenli çocuklar.
Maç günü sabahın 9'unda ellerinde biralarla Karşıyaka Çarşısında toplanan gruptur. Sanki o birayı sabahın köründe içmese taraftar olarak kabul görmeyecek.
Bir de saçma sapan takıntıları vardır; "biz onları sevmeyiz, onlarla düşmanız". Peki niye? "niyesini bilmiyorum valla, ama düşmanız".
dün oynanan ksk-gs basketbol maçında ne kadar ezik olduklarını bir kez daha gördük! ulan sizi bi temiz sikmek farz oldu artık. umarım bu maçın rovansinda istanbul a gelirken yolu şaşırıp bolu ya gitmezsiniz yine.. gelin buraya allah aşkına gelin!
abdi ipekçi de korkudan yayın odasına saklanan taraftardir.
bu akşam Galatasaray'a yine kaybederken tüm çirkinlikleri ve hazımsızlıkları sergilemişler. Galatasaray maçlarında yenilmeyi ve olay çıkarmayı adet haline getirdiler. hadi tribündekileri belki anlamaya çalışırım ama şeref tribünü bile holigan kaynıyor karşıyaka'daki murat Özyer'e dahi saldırdılar şeref tribünü demeye bin şahit denilen yerde.