ben kabul etsem bile ailem bunu yadırgar. çünkü bizim suailele de kimse karşıt görüşlü değil. bu bizim milli davamız gibi. ama çok seversem karşıt görüşlü falan dinlemem.
oho dediğim olay bizim ailede bir ateist yok ama kimse birbirine bişey söylemiyor. bende bir ateistle evlenirsem herhalde aile hindistan' a döner. benim dedem hem komünist hem hacı düşünün işte.
eş, dost, arkadaş her kim olursa siyasi
görüşlerini birbirleri ile tartışmamalılar.
birbirlerinin kalplerini kırmamalılar.
şöyle yapabilirler mesela. her ikisi de
böyle sözlük gibi platformlara üye olurlar,
birbirlerinin görüşlerini oradan öğrenebilirler. bir bakalım bizim hanım/bey ne yazmış diye oradan öğrenebilirler. birbirlerini etkilemeden, eleştirmeden saygı çerçevesinde, davranabilirler.
ilk etapta " aaa ne hoş olur, oturup, tartışabiliriz, fikir alışverişı... Bla bla bla" dense de, uyumsuz ve huzursuz bir evliliğe adım atmaktır.
Lakin, fikirler salt beyinlerde kalmaz, algınıza, davranışlarınıza, bakış açınıza, dünyaya açılan pencerelerinize de sirayet eder.
Yani oturup, tartışıp, sonra da laylaylom olamıyorsunuz ne yazık ki...
Atın romantik pembe gözlüklerinizi!!!
Karşıt görüş bile olsa, katı ve at gözlüklü olmasın, oturup seviyeli bir şekilde tartışabileceğim derecede bilgili ve kültürlü olsun yeter. Onunla koalisyon niteliğinde bir çocuk dünyaya getirirdim.
Bir evlilik kurulduğu zaman karı kocanın tek derdi evini geçindirmek, çocuklarının geleceğidir. Bu konularda arada sırada tartışmalar olur o kadarı tamam. Ama görüşler farklı olsa bile birliktelikleri süresince farklılıklar azalır, benzer veya ortak görüşler çoğalır. Siyaset için eşiyle tartışan insan bakkalı, okul masraflarını, servis parasını dert etmeyecek kadar zengindir ya da eşine kızgınlığını göstermek için siyaseti kullanıyordur.