" Allah'ın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken... Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yargılama hakkına sahip olabiliyoruz!"
Dale Carnegie
bir nevi ilgi çekme taktiğidir.
kulağa saçma geliyor olabilir ancak şu şekilde gelişir. bir insan, başka bir insanı uzun süre takip eder ve insanlara karşı sevecenlikle yaklaşmasını, onlarla kurduğu ilişkileri kıskanır. bu yüzden de kendisini ilgi çekmeye çalışan ve yalnız kalmaktan korkan biri zanneder. bu tip kişiler empatiden yoksun olduğu için, karşısındakinin ne hissedeceğini bilmeden atıp tutmaya başlar. sonuçta kendisinin kafasındaki imaja göre ona sahip olduklarını düşünürler.
bunu ulu orta yaptıklarında da, o kişinin üzerinden ilgi çekerler.
gerçek hayatında nasıl yaşadığını bilmediğin, düşüncelerinin, hayat tarzının ne olduğu konusunda fikir sahibi olmadığın insan hakkında ileri geri konuşmaktır. ve yine söylüyorum ki onu haksızca yaftalamaktır.
olaylara tek taraflı bakan insan zihinyetidir.
diyeceksiniz ki bunu herkes yapıyor. sen de yapıyorsun. bakın burada konuşmaktan kasıt "ileri geri"dir mecazi anlamda, yaftalamaktır.
mesela sen ayrımcılığın her türüne karşı olan bir insanın söyledikleri akabinde onu pkk'lı ilan edersen, budur kısaca işin özeti. ya da özellikle ve bilerek insanları sinir etmek için açılan dinle alakalı başlıkların altında dini anlatan, söylenenlerin yanlış olduğunu savunan biri için mesela, yobaz dersen yine aynı şeyi yapmış olursun.
ama gerçekten bunlar yok mu? var tabii. yobazı da var, pkklısı da var. ama bunu hala ayırt edememek garip geliyor bana.
kıssadan hisse;
olayı tek taraflı görmeyin, gözlemleyin, hemen saldırmak yerine anlamaya çalışın... empati kurun.
tanımadığın ancak birazdan tanıyacağın kişidir . genel olarak ilk bakışın eleştirel olur bu yüzden de ilk olarak göze batan ve sana rahatsızlık veren özelliklerini farkedersin ve hemen yargılama aşamasına geçerek onun hakkında kesin kararlar veririn . bu durumların bazısında karşındakine yazık olur , bazısında sana yazık olur .
günümüzde hemen hemen hepimizin yaptığı eylemdir.
öyle ki, her birimiz bu işte ustayızdır.
tipe bakılır, kendi çevresindeki tiplere benzemiyor ve kişinin tasvip etmediği şekilde yürüyüp, giyiniyor ya da konuşuyorsa o kişiyi tanımak için kendine şans bile vermez. çoğu zaman da izlenimlerde haklı çıkar.
+ abi orkun'un selamı var sana.
- s.ktir et o i.ne kılıklıyı!
+ neden öyle diyosun abi!? iyi çocuktur orkun.
- yerim lan iyiliğini, ya.şağın teki, tipinden belli.
+ ama abi tanımadan yargılıyorsun yakışmıyor sana.
- suat! seni bir yargılarım, kendini tanıyamazsın. tanıyıp ne yapayım, bir kere baktım mı bilirim ben kimin ne mal olduğunu.
etiketlere takılmaktır. 'sen şucusun, sen bucusun' diyerek, karşısındaki insanla hiçbir ortak noktası olamayacağını varsaymaktır. insanı giderek yalnızlaştıran bir durum.