haber sitelerinde sorf yaparken karşılaştığım habercik. bu kadar aptalca bir şey görmedim. o kadar ayağa kalkmadın be kizim sonra niye sıçtığını sıvazlıyorsun.
oksijen alamayan, beyni sıkılmış, hücreleri yavaş yavaş ölen birinden beklenebilecek en ideal davranış biçimidir. ellerim patlarcasına alkışlıyorum seni. türbanın altında beyin olmadığını bir kez daha kanıtladın. beyin zarı yerine eşarbı kullanıyorsun. sonuç olarak laf sıçıyorsun. aferin sana.
bu arada hani türbanınızn altında beyin vardı? *
burada kasıt sadece türbandır. anlayana.
hadi kız ayar vermek amaçlı böyle bir cümle kurdu ama benim asıl anlamadığım böyle saçma bir cümlenin salonda o kadar alkışlanması hem de inatla hem de destekler tavırda. Çok ilginç bu lafta alkışlanacak ne var ben çözemedim henüz.
odada otururken; babası girse; kocası girse; kayınpederi girse demek ki bu hanımkızımız götü başı dağıttığı şekilde kalacak, atatürk isterim diye tutturacak.
bir ülkenin önderi, bazı gerzeklerin ağzına sakız oldu. Yıllardır koyu chpliler bokunu çıkartmışken, şimdide sağcılar başladı. Bakalım daha neler göreceğiz.
onun yerine normal giyimli bir kızın, tam tersi bir soruyu, aynı küstahlıkla rte' ye sorduğu zaman, nasıl bir küfür duyacağı veya ne şekilde aşağılanıp göz altına alınacağı merak uyandıran üniversite öğrencisi söylemi.
kırmızı noktalı filmin kırmızı noktası kadar kırmızı giyinmiş kollar falan açık daracık giyinmiş paradokslar kraliçesi türbanlı ablanın kendi çapında takılması olayıdır. ancak sunu da belirtmeliyim ki alkışlar destek değil protesto amaçlıydı zannımca.
lan zaten okurken açılmayan adam işe girerken de açılmak istemez bu şekilde iş bulmak da zor e daha ne bok yemeye zorluyorlar onu da anlamıyorum aslında...
açık söylemem lazım saçmalamıştır.
geçiniz miletvekili, bakan, başbakan olmayı, karşında sende yaşça büyük bir insan var ve o seni adam yerine koymuş dinlemek istiyor. kalkacaksın, ve edebinle derdini anlatacaksın.
ayağa kalkmak istemiyorum çünkü size saygı duymuyorum deseydi daha mantıklı olurdu ama atatürk'ün kullanılması biraz garip bir olay. kılıçdaroğlu'na saygısızlık edildiğini iddia edenler akp milletvekillerine, akp'ye oy verenlere, akpli başbakan'a, cumhurbaşkanı'na ana avrat küfrediyorlar. saygı göstereceksin ki saygı göresin, aslında mevzuyu anlamak bu kadar kolay.
olayın aktörlerinden biri olan kızımız siyasi bir görüşüm yok dese de, chp'den nefret ettiği belli. ben de chp'den, chp'nin siyasetinden nefret ediyorum. bu gayet normaldir ama normal olmayan, tepkide bir dengesizlik yapıldığında bunun eleştirilmesi yerine ilk önce tepkiyi verenin ve tepkiye muhatap olanın siyasi görüşlerine bakılması daha sonra oradan buraya, buradan da oraya, oradan başka bir yere savrularak tam bir midesizlik örneğinin sergilenmesi. savunma yaparken biraz ilkeli davranmak lazım di mi ama? bakanları üniversitelerde "laiklik için" protesto edenleri desteklersen, üniversitelere ideoloji bulaştırıranları sırtlarsan, cenazede "yaşasın laiklik" sloganları atanlara destek olursan, cumhurbaşkanı'nı bir basketbol şampiyonasının finalinde yapılan ödül töreni sırasında "laiklik için" protesto edenlere "bravo" çekersen, referandumda evet oyu kullananlara gerici, yobaz, vatan haini, cahil dersen, diyenlere destek olursan gün gelir böyle karşı tepki bir yerden aynı manasızlıkla pırtlar. sonra da çıkıp hebele hübele yapmaya hakkın olmaz.
bu, atatürk'ün kurduğu/yarattığı cumhuriyet'in kuruluşundan şimdiye kadar yapılaşmış (büyük ölçüde taşla) çeşitli kesimlerce "provokasyon", "saçmalık" ya da "doğru söz" olarak nitelenen cümlenin, türk siyasetinin tırışkalığını, (yüzeysizlikle) yüzeyselliğini ve (akademik) düzeysizliğini ortaya koyduğunu "cemaat" ya da "laik teyze" muhabbetleri arasında yok sayalım mı? saymayalım.
ilk nokta: bugüne kadar çeşitli sebeplerle atatürk(çülük) düşmanı olarak gösterilen kesimlerin de artık atatürk'ü kullanıyor hale gelmesi - isterse ironik olsun; zaten ironik olduğunda bile amaca zıt; karşı çıktıkların zaten bunu bekliyorlar, onların seksen yıllık birikimi bu, sadece.
ikinci nokta: bu cümlenin cumhuriyet yasalarının ve sermaye egemenlerinin "karşısında ayağa kalkılacak tek kişi"yi çoğu zaman üstü-kapalı, zaman zamansa açıktan açığa dayatmalarının sonucu olduğu, bunun da "provokasyon" ya da "saçmalık" diye geçiştirilemeyeceği gerçeği.
e tabii sizin tartışmalarınız daha dandik yerlerde de tıkanıp kalıyor, hiçbi sonuç da çıkmıyor yani, ay nefret ettim.
istiklal marşı çaldığında benim de karşımda bir atatürk yok ama içimdeki atatürk ayağa kalkmayı biliyor. bayramda seyranda annemin babamın elini öpmeye gittiğimde karşımda bir atatürk yok ama içimdeki atatürk ayağa kalkmayı biliyor.
bir tek isyan ederken ayağa kalkamadık.
siz oturmaya devam edin başkaları sizin yerinize kalkıyor zaten dememe sebep olan cümle.