bugün

sonu unutmaktır.
karşı cinsin piç/kaşar olanı sevmesinden kaynaklanır aslında.bu gerçek hiç değişmez.
işte ben bunu yaşıyorum (bkz: #11891868)
platonik aşktır. Bile bile durumu varsa zaten hiçbir tavsiye işe yaramayacktır.
(bkz: aşık olunmaması gereken birine aşık olmak)
tercih değil, kaçınılmazdır.
(bkz: seni seviyorsam bundan sana ne)
aşkın ihtiyaçtan öte hobiye dönüşmesidir.
hiç duymayan birine şarkı söylemeye benzer.
ilk başlarda normal de olsa zaman geçtikçe saplantıya dönüşür, tehlikelidir.
onun adı aşktır. sevmek karşılıklı olur, sevişmek derdi hatta eskiler.
sevginin yegane kanatlarını gösterdiği durumdur.
alır kanatları altına seni, bilirsin bilmezsin önemli değil de, seversn işte.
madem sevdin, tam seveceksin; gelse de seveceksin gelmesede...
kişinin imkansız olanı isteme eylemidir. zaten karşılık beklemeden sevdiği kişiden karşılık gelebilecek olsa sevilmez. insan ulaşamadığını daha bi ister daha bi arzular daha bi cekici gelir bu her zaman böyledir.
karşılıksız sevmek idealinin teste tabi tutulduğu durumdur. sizin için ideal olan içiniz hiç burkulmadan, son sürat sevmeye devam etmek olabilir. oysa huysuzlandığınızı, içinizdeki çocuğun çılgınca tepindiğini görürsünüz. küsersiniz.
arama sonucu cümlesi gibi olacak ama olmayandır. yoktur efendim böyle bir şey, varsa da salt anlamda karşılıksız sevmek denemez ona, boşlukta kalma, sosyal hayatta durgunluk, çirkinlik, kendine güven eksikliği, vesayre vesayre faktörlerden dolayı saplantıdır, avuntudur, tavşan rolüdür. o dağın senden haberi olmadan ezilir gidersin. aşırı realist veya materyalist göründüğümü biliyorum çünkü doluyum.
çooook zor durumdur.2 bira alıp geliyorum sözlük ortak ol derdime.
o başka birini sevene kadar devam edecek olan sevmedir. o başkasını sevdiği halde hala onu sevmeye devam ediyorsan gavat oğlu gavatsındır.
çok garip bi duygudur. kendini kurtaramazsın. başıma geldi ordan biliyorum.

şimdi efem bi kız var. güzelliği bi tarafa muhabbeti çok güzel. baya baya ben gibi bana çok uygun. velhasıl farklı şehirlerde okumaktayız. tanışmamız da bi olay zaten. okuduğum şehirde, şehrin yerlisi olan arkadaşlarımın evindeyken tanıştık. şehrin yerlisiydi ama başka bi yerde okuyordu tıpkı benim gibi. o gece bir muhabbet bir muhabbet. sanırsın benim evime beni ziyarete gelmiş.

neyse ki çok sürmedi. o, okuduğu şehre gitti. bu mevzu da böylece bitti derken bitmedi. facebook geyikleri dönmeyi başladı. arkadaşların durumuna falan yaparken onun yorumlarını görmeye başladım. hafif hafif tatlı atışmalar falan oldu. sonra ekledim. arkasından telefonunu aldım. uzun uzun facebook konuşmaları, mesajlaşmalar, araşmalar falan başladı. sonra birden kestim, çektim kendimi geri. olmayacağı zaten belli. niye uğraşayım ki dedim.

aradan 1 ay kadar geçti. facebook dlink etti. bi de baktım o. nerdesin dedi ben geldim. ben de kendi memleketimdeyim yani görüşme durumumuz yok. yine iç burkan bir tat kaldı damakta.

belki bir başka hayatta.
hepsi tamam da en zorunu yaşamak o kötü.
ders çıkarılmayacak bi salaklıktır, tekrar tekrar yapar insan aynı hatayı.
var böyle bi arkadaşım geldi bana diyo bana bakıyo hep gülüyo filan diyo kızı görseniz herkese gülüyor öyle bi tip Allah platoniklere akıl versin akıl.
yok armudun sapı avokadonun suyu diye de sevmeyecek miyiz?
öyle değildi sanki.. (bkz: sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı)
"acı bedeni"ni beslemektir.
(bkz: şimdi nin gücü)
(bkz: karşılıksız sevmek)
gerçek aşktır karşısındaki ne yaparsa yapsın sever hiç unutamaz aklında hep o vardır.
güncel Önemli Başlıklar