aşkın en gerçek halidir. ne demiş nazım:
"yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mi?
yani tahiri zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliginden?"
(bkz: tahirle zühre meselesi)
illa bir canlıyı sevmek gerekmez.
örneğin ben yastığımı karşılıksız seviyorum. muhtemelen yastık beni sevmiyordur ama ben onu karşılık beklemeden seviyorum. ha bide mouse pad'im var onu da karşılıksız seviyorum şahsen.
yorucudur, inanarak sonuna kadar gitmeye çalışırsınız fakat zamanı tutamazsınız ve realist yaklaşım sizin yeni hayatlara açılmanız gerektiğini söyleyecektir.
günün birinde paraya sıkıştığımda kitabıma konu olacak olan eylem. bir de sonunda öldürürüm bir tanesini, millet mal zati pek bir seviyorlar böyle şeyleri, filmi de çekilir oradan da telif hakkı oh mis.
eğer annelik durumu ortada yoksa başkasına karşılıksız verebilinecek tek iyi duygu aşk olduğundan ve bu da daimi olamayacağından sadece annelere özel olan bir duygu halidir.
ne olurdu sevseydin beni yüzümü güldüren insan seni görmem yeterliydi.ne olurdu burda olsanda yazdıklarımı okusan hoş okusan ne olacak ki.beni bi hareketinle hayallere daldırırsın sonra alır eline yerlere çalarsın sen farkında bile olmazdan.yazık bunca sevgiye dökülürken yerlere aşkım yazık senin farkında bile olmaman yazık çok yazık.neden mi yazık sevdiğim belki belki birgün gelirsinde bir damla olsun kalmazsa diyedir korkum sevdiğim ama yok yok korkma sen gel yeter ki sevdiğim venedik misali sevgim hep var olacak.beni ihtimallerle başbaşa bırakma yeter ki.belki kendime kalacak sevgim olmaz sevdiğim...
Sadece gerçek sevgiyi yüreklerinde taşıyanların yapabileceği en güzel şeylerden biridir. Belki acıtır üzer ama insana huzur verir çünkü insana pişmanlık duydurmaz kafanızda vicdanınız da rahat olur elimden geleni yaptım ben demenin huzurunu yaşatır insana.