ilhan şeşen demiş efendim bu lafı. başka birisi dese, ha siktirsin ordan der geçerdik lakin, o güzel aşk şarkılarını, bestelerini yapan bir insan nasıl oluyor da bu tarz bir aşkı inkar edebiliyor?
aşkın kaç hali var? bunu bir sanatçı bilmezse en iyi kim bilebilir? herkesin ilk aşkı biraz elde edemediği, biraz karşılık beklemeden sevdiği değil midir?
aşkın karşılıksız hali her şeyden önce çıkarlardan ötede konuşlanır, daha gerçekçidir ve elbette ki daha saftır. aşk tüm bilinen, hesaplanabilir mantık sınırlarından uzakta konuşlanır. karşılıklı olmasıysa sadece hoş bir tesadüftür, karşılıksız olmasıysa olsa olsa inciticidir. sapıklık demek için aşık olunan kişinin özel hayatına tecavüz etmek gerekir.
uzun süre karşılıksız bir aşk yaşayan insanda obsesyon var der geçerim.Ve ben bunu yaşarsam direkt bir psikoloğa giderim.Aşk değil bendeki saplantı kurtar beni hocam derim.
ergenlik yaşlarında beynin, insanın hormonal ve bedensel gelişimine ayak uyduramaması sonucu ortaya çıkan arızasıdır. bazen çok tehlikeli ve ölümcül bitebilir bazende yüzyıllarca okunacak, söylenecek eserler yazdırır insana. arada bir genç bir filozof yaratır. yani hayatın mucizelerinden dir.
şeşen in biririne kızıp söylemiş olduğu düşünce olabilir. bir başkası sevgilisine karşılıksız aşka tutulmuşsa mutlaka rahatsız olacaktır bu durumdan . şeşen in içinde bulunduğu da böyle bir şey olabilir.