Bazen de tam aksine fırtına öncesi sessizliğin habercisidir.
Ama şöyle karşılıklı ceksek sandalyeleri,
Burnumuzda deniz, iyot, yosun kokusu...
Kulaklarımızda dalga sesiyle dans eden martı sesleri..
Kumların suya sürtünerek geri dönüş sesleri mesela...
Elimizde ıhlamur, taze demlemişiz...
Susuyoruz karşılıklı,
Deniz konuşuyor...
Fena mı olurdu?