bunun almanya ve birkaç ülkede daha yaşanmışları var. bildiğim üç hikayenin üçünde de kişiler sonradan tanıştıkları kendi - öz ya da yarı öz- kardeşlerine aşık oluyorlar. aralarında evlenip çocuk yapanları da var evlenmeyi bekleyeni de. hatta evlendiği yani ensest ilişki yaşadıkları için hapise girenleri de. ne hissettiklerini, düşündüklerini anlamaya çalışsam da anlayamıyorum. ancak kişinin birlikte büyüdüğü kardeşiyle ilişki yaşamasından farklı bir şey olsa gerek. özellikle de farkındalıkla kurulan böyle bir ilişkiden çocuk sahibi olmayı istemek de oldukça düşündürücü.
sadece dinler değil, bütün öğretiler cinsel isteklerin kontrolünü telkin eder. farkındalık yapılan eylemin çirkinliğini değiştirmez ve hatta daha kötü hala getirir.
bir şey daha kuzenlerin evlenmesi ensest değildir.
sadece genetik hastalıkların ortaya çıkma riski artar o kadar.
allah her peygamberle birlikte yeni bir düzen göndermiştir. hz. adem ilk insan ve ilk peygamber olduğu için ona da bir düzen öğretmiştir. o zaman insanlığın üreyip çoğalması gerektiği için de kardeşleri ile evlenmeleri helal kılınmıştır. insanlık çoğaldıktan sonra yeni peygamber ve yeni düzen getirilmiştir. biz en son gönderilen dine inananlar, bu tarz bir ilişkinin bizim dinimizde haram kılındığını da biliyoruz ve en son getirilen düzene göre yaşıyoruz. biz adem ve havva'dan gelenler bu duruma böyle inanıyoruz. herşey belli bir sıra ve düzene göre son dinde emredildiği halini almıştır. dinler yaşandığı çağa göre gönderilmiştir. bütün dinleri allah göndermiştir. islam dini son dindir diye vurgulandıysa kıyamete kadar geçerliliğini koruyacaktır. kendimizi geliştirmemiz için dinden çıkmaya gerek yoktur. dini inancımıza göre modern bir hayat yaşamalıyız. sapkınlıkların tavan yapmaması dileğiyle.
ensest, aile içi cinsel ilişki demektir. en azından freud'un verdiği anlam budur. bunun amca kızına, teyze kızına giden tarafı yoktur. aile içi; yani ebeveyn ve çocuklar arasında, kardeşler arasında falan... bu tür ilişkiler, insanlık tarihi boyunca, çok az istisnası hariç, her kültürde "çarpık ve sapık ilişki" olarak görülmüş ve cezaya çarptırılmıştır. freud'un verdiği örneklerde, ev yapmayı bile bilmeyen, bir "ev" kavramına bile sahip olmayan ilkel okyanusya yerlilerinin bile, böylesi ilişkileri kabul etmediği görülmektedir.
ikinci derece akrabalarla ilgili algı, kültürden kültüre değişiklik gösterebilir; ama sapıklık değildir: sadece kabul edip etmeme konusudur. ama burada sık sık ensest başlığı açan yazarlar, sanırım bu türlü ilişkileri kastetmiyorlar. daha farklı, batı'dan örneklerini bildiğimiz, filmeleri çekilince gişe yapan iğrençlikleri kastediyorlar. çünkü akraba evliliğini kasteden adam buna "ensest" adını vermez, "akraba evliliği veya "sülale içi ilişki" der.
açıkça konuşmayıp, laf ebeliği yaptıkları için bu yazarları kınıyorum.
yukarıda belirtilmiş ama uzun yazı okumaya üşenenler için kısaca:
akraba evliliği ensest ilişkiyle bağdaştırılamaz. ikisinin anlamı farklıdır.
benim annem babam akrabadır. kimse de bilip bilmeden anneme babama sapık, sapkın, farkında olarak enseste dahil olmuş, gelişmemiş, kültürsüz diyemez.
he gelin, "akraba evliliği ürünü müsün sen canım. hımmm. belli." diin bana. çok etkilenirim. üzülürüm. çok pis ayar yemiş olurum. gelin söyleyin. ama onun dışında bilip bilmeden kesin konuşmayın rica edicem.
başlığa bakıyorum da, ensest kelimesi nasıl kazındıysa kafamıza, yüzüm buruşuyor.
halbuki birbirini seven iki insanı ne durdurabilir ki? çocuk sakat doğarmış. çocuk istediklerini kim söyledi ki? onlarca korunma yöntemi var. elalem ne der? mesele burda işte. ahlak kavramı enteresan. malesef çoğunluğun kabul ettiği, her zaman doğru değil. başka ne var? benim aklıma bir şey gelmiyor.
şöyle de bir durum var: türkiye'de ensest ilişkinin serbest bırakıldığını varsayalım. rızası olmadan amcasına, dayısına verilen kızların sayısındaki patlamayı düşünemiyorum bile. onların deyimiyle kör istedi bir göz, allah verdi iki göz.
özet: bunun için insanlık seviyesinin, kültürün çok yüksek olması gerekir. hala tecavüz vakaları gündemi meşgul eden bir ülkede insanların ensest ilişkiyi anlamasını, tasvip etmesini beklemeyin. adım gibi eminim, bu yazının tamamını bile okumadan eksiyi basanlar olacak. tamamını okuduğu halde bile eksi basanlar olacak. işte ben de tam bundan bahsediyorum. eksiye basan adam, kendisiyle aynı yaştaki teyzesi gelip dudağından öpse "ne yapıyorsun sen?" demez. üstüne atlar. siz eksiyi kendinize vermeye devam edin kardeşlerim. umarım bir gün iyileşirsiniz.
insanın aklına "boşuna mı evrim geçirdik hala hayvanlar gibi tuttuğumuzu beceriyoruz " önermesini getirir. insanın yakın bir akrabasına tutku duyması içindeki hayvandan kaynaklanır.
-annecim
+efendim
-biraz okşayabilir miyim?
+uygun değilim evladım yan odada ablan var git onunkini okşa
böyle bir düşünce ve ideolojiye sahip kimse kusura bakmasın ama insan değildir.bu ne lan.