bak, seninle bir sorunum yok arada aşure falan gönderiyosun gözüme giriyorsun tamam. ama misafirler varken, ben gitar çalarken, müzik dinlerken ve arkadaşlarımı toplayıp eğlenirken duvara vurmaktan en son ben sana karşılık olarak duvara uçan tekme atınca vazgeçmene rağmen o küçük gıcık kızına öğretmişsin o vuruyor. geçen "bidaha vurda duvarı başına yıkayım" dedim. ağladı, üzüldüm. söyle ona yapmasın, sende yapma.
diğer komşu buda sana:
o kediyi apartmana almaktan vazgeç. apartmana işiyor, üst merdivenden fırlayıp bizide işettiriyor vallaha kesicem en sonunda. sonra "emre oğlum sen satanik misin?" "üst komşunun oğlu satanikmiş, bizim apartmanın kedisini kesmiş yemiş." bak canım o kediyi bende seviyorum sabah dışarda tuhaf hareketler yaparak güldürüyor beni kerata ama onu belalımız haline getiren sen beni zorla katil edeceksin ulan. kardeşim korkuyor o hayvandan sırf onu aşağıya indirmek için sabahın köründe uyanıyorum bak a. teyze sınırlarımı zorluyorsun bilesin.
bu arada karşı komşuna aşure götürdüğünü gördüm bize getirmedin, annem helva yaptığında sen nah alırsın.
artık sabahın köründe kapıya çıkıp kahkaha atıp durma bıktım her sabah senin o horuz sesinle uyanmaktan. diğer karşı komşuyada burdan sesleniyorum, her gün evden çıkarken nereye gidiyorsam sanane sorma artık.
Yolda karşılaşıldığında "aq şimdi ne konuşabilirim ki bununla. Keşke öbür yoldan gitseydim. Duraksamadan selam verip geçeyim bari." dedirten tiplerinde bulunabildiği random ve zoraki tanış. Hele, 10 dk sonra ikinci kez karşılaşıldığında "dumura uğramışlık" hissini yaşatan tanış.
iki tane evladı olan orta yaşlı bir teyzedir. çok atarlıdır kendileri. dışarı çıkan bebeleri azarlayan o cırtlakımsıtrak sesiyle baharın geldiğini anlarız. teşekkürler karşı komşu teyze.
mardinli olması durumunda hayatı kebap tadında yaşayacağınız komşudur. o nasıl bir yetenektir, el lezzetidir öyle. yeter artık teyze. iyice tosuna bağladım sayende.
balkonlarından bizim balkon ve mutfağın net olarak görebilen komşulardır. onlar sürekli balkonda, e malum evler sıcak, fakirlikten klima da alamıyoruz dolayısıyla ben de sürekli balkonda. arada dikizleniyormuş gibi hissediyorum. böyle kafamı bi çeviriyorum o taraf doğru sanki saatlerdir beni izleyip kendi aralarında "ya bu oğlan gece gündüz bilgisayar başında, hiç kalkmıyor" falan diyolarmış gibi geliyo. paranoyak da oldum sayelerinde.
her sahur sofrasında bağıra çağıra kavga eden komşulardır. nasıl bağırıyolarsa artık aradaki koca caddeyi de aşıp ses bizim mutfağa kadar geliyor. sağa sola saygısı olur insanın biraz. siyasi toplumsal mesajımı da verdim biz artık kalkalım.
iki çocuklarını da whatsapp'tan engellediğim komşudur. istemedikleri yarrak kaldı onu da isterler yakında. ayrıca ben bilgisayar formatcısı mıyım at zurnası ! *
Nefesin kadar yakın olandır aslında, en zorlu anlarında lönk diye ulaşabilendir, seni sarıp sarmalayandır, acını, kaygını, korkunu alandır.
Elinde kahvesiyle kapına gelip seni gülümsetendir.
Hastayken, bol limonlu şehriye çorbasını pişiren hatta eliyle içirendir.
Ne güzel komşumsun sen seboş!
Nasıl öderim hakkını be iyi yürekli kadın?!