Hiçbir estetiğin olmadığı,kurgusunun aşırı derecede zayıf olduğu ancak ortaokullu ergenlere izletilebilecek bi film. Azıcık psikolojik tahliller de koyalım demişler,onun da içine etmişler. Klasik Türk aşk sinemasının tekrarı olmuştur(bankta oturmak,hafif çılgınlıklar,balkonda çay ve yatak sahnesi) kısacası gitmeyin oğlum.
bir zamanlar, bir çocuğun müzik zevkinin gelişmesine çok katkı sağlamış olaydır. bugünkü kaliteli müzik tutkumu zamanında elime geçirdiğim kasetlere borçluyum.
G.O.R.A'da Arif karakterinin hafızasına dövüş sanatları yüklenirken de kullanılan kasettir kendisi. O sahne izlendiği anda insan bir an için dahi olsa nostalji kasırgasının girdabına kapılıp çocukluk ve gençlik yıllarına döner ve yüzünde hafif bir smile oluşuverir...
piyasada hali hazırda mevcut olan karışık kasetler bir yana bir de kaset kaydı yapabilen müzik setleri yardımıyla manuel olarak hazırlanan karışık kasetler vardı, ki kendiler teen age zamanlarımızın en utanmaz tanıkları olurlar.
bunların bir de 46'lıkları vardı. a yüzüne hareketli şarkılar, b yüzüne slow şarkılar konurdu ki, acil bir durumda şarkı aramakla uğraşılmasın, kaset hemen ters çevirilsin. walkmanlerin pili bitmesin diye kaseti çıkarıp kalemle ileri almalar mı dersin, teybin kasedi mundar ederek bantlarını sarması mı dersin, neleeer neler...
1980 lerin sonunda çocuk olanlar bilir. istenilen şarkılar 60 lık veya 90 lık kasete göre adedi belirlenerek bir kağıda yazılır, kasetçiye götürülür. abi bu var, bu yok diye şarkılar ayıklanır. haftaya gel al denilir.