birkaç sebebi vardır.
birincisi para getiren kişi olarak egemenliğini kaybetmek istemez. karşısındaki kişiyle ben para getiriyorum söylemleriyle ezmek ister.
ikincisi kendisinin içi kötü olduğu için karısının ilk fırsatta kendisini aldatacağını düşünür. daha iyi alternatifler olduğun görmesini istemez çünkü kendine güvensizdir.
üçüncüsü ağır abi arkadaşlarına karısını çalıştırıyor dedirtmek istemez.
anne çocuk ilişkisine fazla takık, eşinin çalışması halinde çocuğuyla fazla ilgilenemeyeceğini düşünen, eve geldiğinde onu kendi hislerinden farklı şekilde karşılayacak * birini isteyen, geliri yüksek erkektir. **
eşine "karım" diyerek baştan kaybetmiş ve çalışma hususunda eşinin görüşünü bilmeye ihtiyaç duymayan dingildir.
sanki eşi ona ait bir eşya, onun malı da, ne yapıp yapmayacağına karar veriyor.
"karımı" çalıştırmam diyerek, "o benim malım, onu toplumdan soyutlamak, ekonomik ve kişisel özgürlüğünü elinden almak, bir nevi onu kendi kölem yapmak istiyorum" diyen adamdır bu.
belki görmezden geliyorsunuz bunları ama basit cümlelerinin altında yatan niyetleri irdeleyin lütfen.
adam olması dolayısıyla baştan kaybetmiş olan insandır.yok aslında çalıştırmam dediği için sışmıştır.ama belki de diyen olduğu için yanlıştadır.biri bunu uyarmalıdır.
eşinin çalışması konusundaki düşünceleri kendi dünyasının dönüş hızıyla alakaldır;bu konuda bana bok yemek düşer.lakin kocasına köle olmamayı patronuna köle olmakla elde eden kadının kölelikten azadeliği ne ölçüde bağımsız bir birey olma girişimidir allah aşkına?ekonoımik yeterliliğiyle kocasının diktatoryasından kurtulmak için bir başkasının ağız kokusunu çekmek daha lüks bir kölelik değil midir.
bir bayanın çalışıp çalışmaması eğer böyle bir gayeye bina edilmiş şapşallık üzerindeyse o bayan için üzülmek hiç de fena bir fikir sayılmaz.ama ev ekonomisi,çocukların geleceği,ev reisine yardımcı olma gibi insani niyetlerin sebep olduğu bir çabaysa;kutsaldır.eğer erkek de eşinin dışarıdaki hayvansı yaşamın eziciliğinden korumak ve yorulmasını engellemek için çalıştırmıyorsa o da kutsaldır.ama bana öyle geliyor ki para daha da kutsaldır.şaka şaka..
maddi durumu çok iyi olan adamdır. çünkü normal şartlarda sadece bir kişinin çalışmasıyla ev geçinilmiyor.. eğer zengin değilde, maddi durumu kötüyse ve bu lafı söylüyorsa medeni cesaretine hayran olunacak erkektir!
hiçte mutlu olmayacağını düşündüğüm kadının eşidir.
eşinin kendi adına karar almasından mutluluk duyacak kadın elbet bir gün bunun pişmanlığını da duyar.
bütün gün evde dursun çamaşır bulaşık yıkasın, kocası da eve para getirsin.
mantık budur bu eşlerde.
halbuki, kadının evde eşinin çamaşırlarını yıkayarak mutlu olması ne gariptir.
"koca"sına ben senin çamaşırlarını yıkıyorum diyip resti çekemez, çünkü parayı o sevgili "kocası" kazanıyordur ve "koca"sı ona resti çekerse ayvayı yemiştir.
istiyorlar ki kadınlar kanaatkar olsun, sonra da "karımı dövüyorum ama beni terkedemez çünkü ekonomik özgürlüğü yok" diyen maganda kılıklı heriflere bıraksınlar meydanı.
mor çatılar altında eşlerinin baskısından korunmaya ve zavallı gibi barınmaya çalışsınlar.
gözüktüğü kadar absürt ya da aşağılanacak bir durum değildir. çünkü belli başlı bazı sebepleri vardır. savunuyor değilim yanlış anlamayayın da bir de neden diye bi soralım kendi kendimize.
karısının çalışmasına izin vermeyen erkek büyük ihtimalle ataerkil bir toplumdan çıkar. *
karısı çalıştığında ev içindeki durum nasıl olacak? ortak bir bütçe, giderlerin ortak bir şekilde karşılanması, vs. erkeğimizi içten içten yorar.
ne gibi yorar?
o kadar duygusaldır ki erkek, bilinçaltı o kadar doludur ki karısının çalışmasından korkar. hem de o biçim korkar.
nesinden korkar?
yarın öbürgün ev içinde herhangi bir tartışma çıktığında karısının elinde ekonomik bağımsızlığından dolayı güçlü bir koz olması, ev meclisinde söz sahibi olması, evde monarşinin olmaması...
böyle görmüştür babadan bu erkek tipi. onu yargılayamayız. kızamayız ona. karısı eve para getirdi diye insan oluyor, söz hakkına sahip oluyor ona göre. ki o da mutlak medeniyetini, uzaktan kumandayı, vs. kaybetmemek için karısının ona tabir-i caizse bağımlı olmalıdır.
bu zamanda tek maaşla hayatın dönmeyeceğini idarek edememiş erkektir. tuzları kuruysa da eşi nin isteklerini göz ardı eden, mesleğini icra etmek isteyen eş için çekilmez eştir.
karısının da onun çalışmasına izin vermemesiyle çözümlenecek ilkel sorun.
ne demek izin vermek ya.
izin verme konusunu edecek adam gitsin kendisine köle pazarından köle alsın, eş olmaz ondan zaten.
o kadının geleceğini garantiye mi almış da izin vermiyormuş anlamadım.
her kadın mutlaka ve mutlaka çalışmalı ben bunu bilir bunu söylerim.
evlendim diye de işi bırakmak gibi bir geri zekalılık asla ama asla yapmamalı.*
