birey olmayı başarmış, kişilik sahibi bir kadınla evlendiği için giyimine karışmasını gerektiren bir durum olmaz. eşi nerde, ne giyeleceğini zaten bilir. aralarında bu tip diyaloglar geçmez.
Karışmadığı Zaman beni hiç kıskanmıyor musun karıştığı zamansa modern dünyada yaşıyoruz diye tepki alan erkektir. Karım olmadı ama bizim de tespit sıçacak kadar bir kaç ilişkimiz oldu.
ne giyeceğini o yaşa kadar gelmiş idrak edememişse ben zaten geri zekalı biriyle birlikteyim demektir. ben karışmam özgür bireyler kendi kararlarını verebilecek yetkinliktedir ve ben birliktelikte bunu ararım. bide çocuk mu bakacağız?
kız çocuğa karışırım bak, orası ayrı o küçük çünkü ama annesi olacak cilloba karışamam.
Allah eşini kıskanmayana lanet etmiştir. Eşinin nasıl giyineceğine karar vermek onu olduğu gibi kabullenmemek değil, aksine daha da kıymet verip özel hissettirmektir. Zamanında ne kraliçeler gördük; kara çarşaflı, kraldan başkası göremez üstelik islamla alakaları da yok. Sadece özel olduğu için gizlenmiş.
Kısa kesiyim gevşektir, kıskanmaz, yavşaktır, rahatsız olmaz. Adamım diye sokakta gezer, sokakta gezdirdiği yarı çıplak kadınını afiş edip gece de koynuna girer. Peh! Erkek diyoruz bir de.
ne güvenle alakası vardır bunun, ne de kıskançlıkla.
türk toplumunda anlaşılmayan şey şu: kadının sahibi evlenene kadar babası, evlendikten sonra da kocası değil.
iyi erkektir, ne giyeceğine kendi karar verebilen bir kadın almıştır. bir kadına ne giyeceğini de biz mi diyeceğiz? azcık beyni olsun, nerde ne giyeceğini kendi düşünsün bir zahmet.
erkek mi ? şaşırdınız her halde, erkek dediğin kıskanır lan. karışır. bak bu olmamış şunla daha güzelsin. bu biraz açık göğüslerin gözüküyor, millet bakar diyen erkek erkektir ancak. o ne öyle ev arkadaşı gibi. oturun beraber ağda yapın bari öyle karışmayan biriyle evliyseniz.