' ben yaparım ama o kadın olduğu için yapamaz ' temelinde bir kıskançlıktan ziyade paylaşımı olan , duygusal ve fiziksel anlamda birbirini tamamlayan ve hayat arkadaşı olan iki insanın birbirine karşı olan sorumluluklarının dile getirilmesinin tepki halini aldığı bir söylem.
böyle diye diye insanların arasında ki bağlılık duygularını hiçe sayan ve ' ben özgürüm herşeyi yapmaya hakkım var 'diyen bir toplum olduk.
özgürlüğü anlatırken hep başkalarının özgürlükleriyle kesiştiği yerde biter diye öğretmişlerdi okulda.
peki bir kadının ya da bir erkeğin özgürlüğü eşiyle kesişmeyecekte kimle kesişecek.
kendisini onun istediği bazı fedakarlıklarla yoğurmayacakta ne yapacak.
sevgi bağlılık demek. kıskançlıkta sevginin bir parçası olduğu gibi bağlılığında bir göstergesidir aslında. sevilen insan kıskanılmak ister. tabiki ayarında ve boğmayacak şekilde. ama kıskanan her insanı da her gün kadınlarla düşüp kalkan karıların yanından çıkmayıp ' pantolon giyemezsin dedim layyynn ' diyen tiplere de sokamazsınız.
dar pantolon giymeyi ahlaksızlık ölçütü olarak gören yobazlardan olmayan erkektir. medenidir. karısının seçimlerini yargılamaz bilakis seçimlerinde karısının arkasında durur.
onun bunun karısının götüne başına bakmadığı için,
karısının dar pantalonla yanında gezmesini * normal karşılaması durumunu garipseyenlerin anlayamadığı erkektir.
el kapısını çalmadığı için kapısı çalınmayan adamdır.
tartışmalara bir ses edeyim. kendim için diyorum ki:
bu durumun dinle, inançla, ahlakla ilgisi olmadığı gibi serinlikle, uygarlıkla, namusla da ilgisi yok.
bir kere '' günahtır. kadın öyle giyinmez! '' diyenler bir ağızlarını diktirip gitsinler.
'' sen başka kadınlara laf atmıyorsun, onların orasına burasına bakmıyorsun sen uygar bir erkeksin. bu yüzden biz de senin karına bakmayacağız. '' diyen birilerini gördüyseniz söyleyin. erkek '' laf atmıyorum ben. '' diye karısının dar pantolon giymesini izin verirse salak demektir.
bunun egoyla, kendini tanrı hissetmekle ya da kadının özgürlüğünü kısıtlamakla da ilgisi yok. bir kere sevgili olmak demek, hayatında bazı kısıtlamalar olacak demektir. tabi ki kimse zorla sevgili olmuyor, herkes bu durumun farkında. bu yüzden bir erkek karısına ne giyeceği konusunda karışabilir. aynı bir kadının da bir erkeğe karışabileceği gibi. ( gömlek giyme diyordu benim ki. ) tabi ki erkek kadının istemediği şeyleri de diyebilir. bu durumda da ayrılırlar en kötü ihtimalle. yani tanrılık diye bir şey de yok.
kıskançlık insanlar tarafından kötü algınan bir şey olmuş gördüğüm kadarıyla. ilişkileri yıprattığı açık ancak ilişkilerin olmazsa olmazı. aşkın olduğu bir yerde kıskançlık mutlaka vardır, kimse yok demesin vardır. vardır lan illa. bu karısına dar pantolon giydirmeyen erkek ise ya kıskançlığını dile getiremeyecek durumdadır( bir suç işlemiş olabileceği gibi pısırık da olabilir. ) ya da aşık değildir. çünkü senin aşık olduğun kişi, en değerli kişi başka erkeklerin bakacağı hatta laf atacağı, hakkında sapıkça hayaller kuracağı bir biçimde giyinmiş, illa ki kıskanacaksın arkadaşım.
adam gibi adam dır..insandır...
("izin vermek" mi? ne zavallısınız siz...içinizdeki tanrı olma isteğini kadınlar,çocuklar üzerinden tatmin eden, egonuzun boyu arşa çıkmış yaratıklarsınız. üstelik bu egonuza "din"'i de alet etmekten çekinmeyen acınası yaratıklarsınız.)
izin vermek kelimesinin bile haddine olmadığını bilen erkektir. bırakın "izin vermiyorum" demeyi "izin veriyorum" bile diyemez. kadın giyerse giyer giymezse giymez.