şiddete karşıyım. hukuktu, cezaydı, mahkemeydi aklım ermez. devletine bağlı, vergisini veren, kıt akıllı ortalama bir adamım. kimseyi dövmeyin arkadaşlar.
ama karısını döven bir adamı da "ceza alırım mazallah" diye izlemeyin.
sağdan soldan duyduğum kadarıyla türk ceza kanununda zorunluluk hali diye bir müessese varmış. başkasına ait bir hakka yönelmiş dahi olsa, haksız bir saldırıyı "orantılı" bir biçimde defederseniz ceza almıyormuşsunuz. bıçakla eşine saldıran adamın kafasına 20 el sıkamazsınız anlamına geliyormuş bu madde. ama aynı madde o bıçağı kavrayıp boğuşurken adam bıçaklanırsa ceza almazsınız da anlamına geliyormuş aynı madde. orantılı vaziyette defetme, men etme ceza sorumluluğu getirmiyormuş o halde.
cahil adamım. tartışmak için söylemiyorum, belediye avukatı mehmet arkadaş böyle söyledi. ben, niye aktardım?
cebir tekelinin devlete devredilmesi, tabiat halinden devletli yaşama geçmenin nedeni olarak değerlendirilebilirken, adaleti biz tesis edelim demiyorum.
bir adam, sokağın ortasında bir kadını dövüyorsa, insan olalım usulünce müdahale edelim. usulden anlamıyorsa men edelim diyorum. ki insan olmanın hakkını verelim.
çocukları istismar edenleri serbest bırakan,kadına şiddete ses çıkarmayan,reşit olmayan çocukları evlendirmelerine göz yuman bir ülkede esamesi okunmaması gereken suçtur.