karısını üniversiteye sekreter atayan rektörü hepiniz duydunuz geçen hafta.
hüseyin bağ.
denizli-pamukkale üniversitesi rektörü kendisi.
işte bu adama bir hasta yakını twitter üzerinden ulaşmaya çalışıp derdini anlatıyor.
hasta yakını prematüre bir bebekleri olduğunu, bebeğin gözlerinden acilen muayene olması gerektiğini ama bekleme süresinin uzun olduğunu yazıyor ve rektörden yardım istiyor.
rektörün cevabı ise insanlık dışı;
"twitterden hastane sıra alma servisi başlatmadık henüz..." https://galeri.uludagsozluk.com/r/1442501/+
insanlık dışı.
vahşice bir cevap.
bir ülke düşünün ki üniversitelerini yönetenlerin zihniyeti bu.
bir acılı annenin, hasta yakınının acısı ile dalga geçmiş resmen.
Annelik iç güdüsüyle yardım isteyen telaşlı bir anneyi dumura uğratan cevaptır işte böyle adamlar çoğaldı son zamanlarda adamın olmadığı yerde hepsi adamdır gerçi karısını atayan adamdan da böyle bir cevap beklenirdi sülalesini de toplasın yerleştirsin boş yerlere acaba kendi tanıdığı biri veya cemaatten biri aynı şeyi istese cevabı ne olurdu ben onu merak ediyorum.
yapacak başka birşey yok, adamlar kendi aileleri için evet dedirttiler, ama bunu kimse anlamadı, şimdi ise yaptıklarının ne olduğunu anlayacaklar ama iş işten geçmiş olacak.
bakın kadrolaşma, yapılanma, her hükumet yapmıştır, fakat bu kadar insanların gözüne sokarak değil, belediyeler, vergi daireleri, polislik mülakatları vs vs. onlardan değilsen aç kalacaksın, hakmış, hukukmuş, hani o çok sevdikleri dinmiş, imanmış, ulan allahtan korkuları olsa hak yemezler. birisi bir koltuğa geldi mi yedi ceddi peşinden geliyor anasını satayım, ne güzel dünya ulan.
AKP düşmanlığı ile saldıran finolara ne yazarsan yaz anlamayacakları gerçeğini bir kenara koyarak aslında ortada skandal bir durum olmayıp adamın sadece iyice duyarsızlaşmış olduğunu gösteren cevaptır.
Gönül isterdi ki bir rektör işin olmazı varsa da Geçmiş Olsun'lu insani bir cümle ile başlayıp xxx numaralı randevu hattını ararsanız en kısa zaman içinde randevu vereceklerdir tarzında yarı resmi bir cevap ile karşısındakini kırmadan çözecek kadar inceliğe ve politikaya sahip olsun.
Karısını ataması konusunda işin ayrıntısını bilmek lazım liyakate sahip ise anasını bile atayabilir, değil ise hangi partili olup olmadığı önemli değil yapılan iş hatalıdır.
anne için hiç bir şey denilemez, bir anne çocuğunu iyileştirebilmek için her yolu dener. peki madem sağlık sektörü bu kadar iyi bu kadar gelişmiş bir anne buna nasıl mecbur kalabiliyor? rektörün verdiği haysiyetsiz cevaba ise söylenecek bir şey yok. bunlar firavunun modern! hali.
yardımlaşmak falan hani islam değerleri, cennet anaların ayakları altında değil mi lafa gelince. işte zihniyet bu. dava mava dedikleri yalan bunlar için. internette pek az şeye sinirlenirim ya da beni etkiler, ama bu düpe düz haysiyetsizlik onur kırıcılık.
sen kim oluyorsunda yaralı bir anneye salak saçma laflar edebiliyorsun. bunun siyasetle falan da ilgisi yok. eğer inandığınız şey gerçekten var ise sizi ıslah etsin.
bu adamın karısını utanmadan üniversite sekreterliğine ataması, tepki alınca pişkin pişkin " ama eşim bu konudan yetkin" diyebillmesi zaten ne olduğunu anlatıyor.
bir anne belli ki çaresiz kalmış yardım istemiş verdiği cevaba bak.
Mevki makam sahibi olmadan, kırk takla atan, olduktan sonra kıçı kalkıp, fütursuzca cevaplar vererek, kişiliğini ve duruşunu gözler önüne seren günümüz insanlarından sadece biridir.
Bu zihniyet, saltanatın, ömür boyu süreceğini düşünüp, çemkirmekte, yağıp gürlemekte, saygı sınırlarını zorlamakta hiçbir sakınca görmeyen insanlardır.
Acınasıdırlar.
Her mevkiye gelebilirsin ama "insan olmak" ayrı bir meziyet gerektirir.
Adam üniversiteye rektör olmuş ama adam olamamış o belli.
Kıt zekasıyla espri yapmaya çalışmış sığır ama orads espri bile yapılmaması gerektiğinin farkında değil.
Adam olmadıktan sonra mesleğin ne olursa olsun...