Her yıl yazları hasat zamanı köye gittiğimde dedem, buğdaydaylar hasat edildikten sonra her gün düzenli olarak evin etrafındaki karınca yuvalarına buğday taşır.
Ben de küçüklükten alıştım. buğdayı yuvanın etrafına döküp izlerim. Karıncalar etrafta yokken buğdayı dökdükten kısa bir süre sonra karıncaların hepsi birden taşımaya başlar. Buğdayı kaldıramayana yardım eder, güçsüz olan yetişsin diye güçlü olup hızlı taşıyanı oyalarım. Sonra yuvada ben çok taşıdım çok yerim diye artistlik yapmasın koduğum.
Bu aşırı düzenli taşıma işini izlemek tüm sıkıntımı alır. Hele de dedemin karıncalar tüm buğdayı taşıyınca on yıllık erzaklarını taşıdılar diye sevinmesi acayip haz verir bana.
Çocukken gördüğümde etrafındaki karıncaları yorulmasınlar diye alıp yanına bıraktığım (karıncaları eve bırakıyordum güya) bir de o dönemler içeride neler olup bittiğini baya merak ettiğim bir çeşit yuva.
&feature=fvwrel
elemanlar bir karınca yuvasına 10 ton beton dökmüşler..sonra o betonun etrafındaki toprağı temizlemişler..ortaya çıkan muazzam görüntü,karınca yuvasının büyüklüğünü ve düzenini anlatmaya yeter..
dün akşam süper bir finalle veda eden, benim de son bölümlerine yetişebildiğim, diğerlerinden çok farklı, eğlenceli bir romantik komedi sayılabilecek kanal d dizisi...
genelde hiç dizi sevmeyenlerce sevilen ancak dün aksam son bolumu yayınlanan dizidir. boyle diziler değil şıra- boza, bindir bir tarzı diziler seviliyor demekki dedirten rating alamıyor diye yayından kaldırılan dizidir.
ilk bölümlerinde tutmayacakmış izlenimi verse de her yeni bölümünde seyri daha da güzelleşen eğlenceli güzel dizi. ben gibi bir dizi düşmanına bile kendini sevdirebilmiştir.
karıncaların hem larvalarını hem de kışlık yiyeceklerini koruyup, toplu halde yaşadıkları ve toprağı kazarak, ağaç kabuklarını oyarak ya da çamurla yükselterek yapyıkları mekan. bir kısmında larvaları dururken bir kısmında da topladıkları bsinleri çiğneyip tükürerek mantar üretirler ve kışın bu mantarların çıkardıkları özleri yerler.