Elime geçmesi an meselesidir nonoşlar. Adeta bir hafiye gibi peşindeyim, izini sürüyorum.
Geçen benim kapımın önünden aldığı kağıtları, bı hurdacıya satmış. Gittim sordum hatırlayamadı ilkten, pembe tangasi vardı deyince kafası yerine geldi . Onu bulursan bana da haber ver nonoşum, bana sattığı kartonları ıslatıp koymuş kantara, kağıtlar 200 küloydu, kuruyunca 50 külo geldi, yakalarsam çok pis sikicem o piçi dedi.
Geldi yine, kapı iti gibi dolaşıyor evin önünde, çalmak için karton arıyor piç. Gizli kamaradan izliyom şu an, odunu alıp aşağı inicem şimdi sktim belanı piç!
Hemen yan tarafımda bı gecekondu var, yaşlı bı teyze kaliyo, Hayriye teyze. kapi caldi az önce, baktım Hayriye teyze, hayırdır nonoşum diyerek açtım kapiyi. Olgay kızım kişın yakmak için tobladigim kağıt, kartonları kapının önüne koymuştum ama yoklar. Piçin biri alıp gitmesin, gizli kamaradan bı bakinirmisin deyince kan kasıklarıma sıçradı. Şimdi siktim belanı diyip kayıtlara baktım ki, ne göreyim. Bizim piç Hayriye teyzenin kartonlarimi toplayp el arabasına atıp kaçmış. Yazık lan yazık, piç. Neyse.
Sonra benim taban arasındaki kartonlardan çıkarıp verdim kadincaaza da rahat bı nefes aldı.
Ya ben ömrü hayatımda böyle bir piç görmedim ya. Yeryüzünde böyle bı piç daha yoktur. Valla da yoktur billahi de yoktur nonoşlar.