bu araçlarda diferansiyel kullanılmaz. bu yüzden, virajın her yerinde kayarsınız.(hem girişinde hem ortasında hem de çıkışında).
çocukluktan ve 60cc/9000rpm comer motor ile başlanır.. derken 60cc/1200rpm parilla ile devam edilir. sonra 125'lik heycan katmaya başlar çünkü 2sn'nin altında 100km/saat hıza ulaşırsınız.. ve tam 250cc/4zaman'a terfi edecek iken iyi bir kaza yaparsınız ve paranızın yarısını hastaneye geri klanını da yeni bir şase almak için harcarsınız.
en aklı selim , en yurdum genç kızı-erkeğini baştan çıkaracak kadar heyecanlı aktivite. sert asvalt zemini teflon gibi kaygan ve sürtünmesiz hissetmek uçmak ve araçtan inmek kanatlarınıza veda etmek gibidir. devamında bi daha bi daha diye sayıklayarak omuzlarınızı ve dudaklarınızı yere sarkıtır , pisttekilere kıskançlıkla bakarsınız.
yarım saat içinde insanı hız tutkunu yapan, f1 pilotu zannettiren helecan verici spor.
ama yapmayın arkadaşım.
başlarım zevkine.
ne kol bırakır, ne hal.
eğer kollarınız normalden inceyse bir hafta ağırır karting sonrasında.
hıı bir de ufak kazalar var tabii.
ki onların sadece adı ufak.
dilinizi ısırabilirsiniz, uzun bi süre acısı geçmez.
kolunuzu çarpabilirsiniz kızarır, morarır vs.
güvenlik sorunu olan spordur. seni koruyan sadece bir emniyet kemeri ve kask vardır. ancak o kadar hız yaparsın ki virajı dönemezsen arabadan fırlayamazsn arabayla beraber uçarsın.. duvara vurduğunu düşün..
duvar - sen - araç.. tost oldun abicim. ya adam gibi sür ya da bir üst entrydeki abinin dediğini dinle. yapma. cidden bak.
yaşam sebepleri listesinde kendisine tepede yer bulabilecek, müthiş spor dalı; yarış türü...
arkadaşlar arasında devamlı düzenlenecek turnuvalarla deneyim kazanmaya çalıştığım, çocukluğumda kurduğum f1 pilotluğu hayallerini bir nebze olsun gerçekleştirebilmemi sağlayan güzellik. ha yaşımız genç, olur da f1 pilotu olup çıkarsak her şey güzel olur. gerçi tek türk pilot yokken, bana yatırım yapılması da zor be hacı.
f-1 arabasıyla en yakın münasebeti 100 metreden egzost kokusunu almak olan biz sevgili hız tutkunları, araba meraklıları, gönül dostları için düşünülmüş hoş bir spor dalı. araç bildiğiniz f-1 arabasının sanki bir kopyasıdır. sadece motoru, kasası, kanatları, lastikleri biraz küçüktür ve vitesi, donanımları, kameraları, uyarı sistemleri, çok fonksiyonel direksiyonu ve multiself kokpiti yoktur. sadece direksiyon, gaz, fren ve diplomat çantası boyutunda motordan oluşur. götünüzün arkasına takılı motorunun soğutma sistemi olmadığından şipir şipir terletip don ile oranızı yek vücut haline getirebilir.
istanbul anadolu yakasında; maltepe sahili, tuzla'nın çıkışı ve acıbadem köprüsü yakınlarında pistleri mevcuttur.
hayatımda ilk kez deneyip tırsa tırsa sürdüğüm, ikinci kez denediğimdeyse şumayer kesilip gazı köklediğim sonunda kendimi lastiklere gömdüğüm ve bu sebepten kolumu incittiğim, virajlarda göt kaydırmayı çok sevdiğim sipor oldu kendisi. üstelik hepsi yarım saat evvel oldu...
