sarı yağı,çeçil peyniri,hangel'i,ketesi,haşıl'ı,erişte çorbası,lavaşı,Ani harabeleri ve sahip olduğu daha birçok özellikle gidilip görülesi memleketimdir.Ayrıca azerisi -ki ben de öyleyim -,Çerkezi,Kürdü,Türkü,gagavanı(karadenizlilerin bi kolu),terekeme(bir kafkas halkı),yerlileri ile çoksesli bir kültür mozaiği nasıl olur sorusunu açıkça göstermiş şehirdir.Tarih boyunca burda yerleşen,burda savaşan,buralarda uygarlık kuran kavimleri hep bir arada barış içinde hoşgörüyle barındırmış,bembeyaz kar manzarası ve kalesi ile de tam bir görünüm harikası olan bu kentin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.Kars şehrine ve yanlarında yaşamasam da tüm Karslı hemşerilerime selam olsun...
turkiye'nin en geniş caddelerine sahiptir rus yapıları dikkat çeker yollar genelde parkedir * merkezinde anlamını kavrayamadıgım gok guzel bir boğa heykeli vardır.
memleketimdir, ketesi ve hangeli meşhurdur. bunun yanı sıra terekeme, azeri, yerli ve kürtlerden oluşan insanların yaşadığı cok kozmopolit bi şehirdir, canımdır.
+ her yıl kaz film festivalini düzenleyen $ehir.
+ azerbaycan konsolosluğu bulunan $ehir.
+ zamanında çok göç vermi$ bir $ehir.
+ sezen aksu'nun "eskidendi" adlı $arkının klibinin çekildiği $ehir.
+ 1990'lara kadar nüfusu 700,000 olan $ehir.
+ güne$i gördüm'ün çekildiği $ehir.*
+ adına kitaplar yazılan $ehir: kar ve kars kitabı
+ bir zamanlar doğuda solun kalesi olan $ehir.
+ darbe yıllarından önce kalesine kızıl bayrak dikilen $ehir.
+ caddeleri birbirini keser, faikbey caddesi en me$hur caddesidir.
+ en köklü lisesi kars alpaslan lisesi'dir.*
+ istanbul, ankara ve izmir'e kar$ılıklı olarak uçak seferleri olan $ehir.
+ babamın anılarını saklayan $ehir.
+ sovyetlerin küçük moskova dedikleri $ehir.
+ doğu ekspresiyle gecenin yarılarında indiğim $ehir.
+ buzdan $ehir. *
karsa 28 saatlik otobüs yolculuğundan sonra vardığımda dünyanın sonuna geldiğimi düşünmüştüm...neler değişmedi ki yol boyunca..önce kırmızı kiremitli şirin köy evleri gümüşi renkli çatıları olan fakir ama doğayla uyumlu köy evlerine dönüştü. kurşuni çatılar doğu köylerini daha bi kasvetli havayı da olduğundan daha bir soğuk hissettiriyordu.(kar ağırlık yaptığından çatıda kiremit kullanılamıyor) akdağmadeninde mola verildiğinde başka hiçbir yerde bulamayacağınız yanık türkülerle içersiniz çorbanızı... yanık türküler ,soğuktan teni yanmış adamlar yüzlerinde derin çizgiler ve herbir çizginin çok derin anlamını saklayan kadınlar , yaklaştıkça her yeri her çirkinliği örten kar , dakka başı otobüsü durdurup ta kimlik kontrolu yapan jandarmalar, her 100 metrede askeri araçlar , erzicandan sonra bi yerlerde sarp ve kimsesiz kayalıklar sarıkamışın ormanları gerçekten sizi çemberin dışına doğru çıkıyormuşsunuz hissini verir. Bir noktadan sonra buz tutan camlar yüzünden sanki bir uzay mekiğindesiniz de birazdan esrarlı kapı açılacak ve başka bi boyuta açılacakmışsınız gibi hissedersiniz.işte öyle garip bi yolculuk...2 yılım karsta geçti... çok güzeldi... unutamıyorum karsı...