karpuzu ikiye böldükten sonra kaşıkla daldırma olayıdır... yalnız anneler bu duruma terlik saldırısıyla anında cevap vereceğinden biraz riskli bir durumdur. ee o da haklı bebeğim karpuzu mundar ediyorsun resmen.
kapruzun ortasi kasikla oyulur ve icerisine raki konur, daha sonra bu kisim kasik yardimiyla hem yenilir hem icilir. lakin bu yontem aslinda kavun icin kapilir ama karpuz icin nasil bir tat verir bilemem.
4 kilo ve üzerindeki tüm karpuzların çeyreyine keyifle uygulanabilir. önce kaşık yandan saplanır tam tur çevrilir ve kart dor reklamlarındakine benzeyen bir parça çıkarılır. o bi yenir. sonra köprü çalışmalarıyla karşı cenaha kadar yenir. ordan da üstü kırılıp yine yenir. son olarak da karpuzun dibi suyu sıçrata sıçrata kazınır. annelere dikkat edilir,solunuzdakine su sıçrıyor mu diye kontrol edilir...ooh pek güzel yenir yaavvv...
Yatılı öğrencilerin de yaptığı bir olaydır. Öğrenciler bir hevesle karpuz alırlar ve yurda gelirler. Bakarlar ne çatal var ne de tabak ne de gazete filan. Birisinin uyduruk çakısıyla karpuz ikiye bölünür ve sağdan soldan bulunan kaşıklarla karpuza dalınır.
en zevkli karpuz yeme biçimidir. dondurma topu gibidir, yarım karpuzu ortadan kaşıkladıkça ortası boşaldıkça karpuz suyu ortada birikir içinde siyah çekirdekleriyle...
sıcak yaz günlerinde içinizi serinletecek bir sanat bir uğraştır. Karpuzu keste bilmem ne yapta uğraşta uğraş. Ne gerek var. Çok zahmetli. Ama en beğenilen karpuz yeme şeklıdir.
(bkz: her yiğidin bir karpuz yiğişi vardır)
'' amaaan bunu şimdi kim kesecek, zaten yarım bu. '' deyip karpuzun yarısını üstünden kaşıkla oyarak yer. yarım karpuzun hepsini biteremeyeceği için o karpuz ziyan olur. anne ve abla tarafından uyarıldıktan sonra da dolapta ne kadar karpuz varsa, yarısına aynı işlemi uygulayıp, yarısına kaşık değdirmemeye başlamıştır. üşengeçlik başa bela.