denenmiş, başarıya ulaşmış, ancak "soğuk karpuz" tanımının biraz farklı hayal edilmesi gereken durumdur. soğuktan kasıt, gölgede bile bilmem kaç derece sıcağın yaşandığı, yanı başınızda buz gibi bir suyun çağlamadığı çorak bir arazide, kestiğiniz karpuzun, ağzınızda ılık bir tat bırakmaması, yenilebilir ısıya ulaşması durumudur. yani, salata yapılırken dilimlenip dolaba koyulan, yemek bitince de çıkarılıp serin serin tüketilen bir karpuz hayal edilmemelidir. uygulaması, ortadan ikiye kesilen bir karpuzun, havanın en sıcak olduğu saatte, birkaç dakika boyunca güneşin altında tutulması şeklinde gerçekleşir.
karpuzun etrafına ıslak bez, gazete kağıdı vb sarılıp güneşin altına sarılırsa, heba etmeden soğutmak mümkündür. Biraz kafa lazım bu işler için içindeki su buharlaşırken ısı alıyorsa dışındaki su da alır.
Sizden bilim adamı olmaz haa.
Ay kendimi nasıl sevdim anlatamam. yanaktan da makas.
karpuzun kabuğunu küçük yarıklar oluşturacak şekilde bir kaç yerden deldikten sonra gerçek olacak eylem. ısınan karpuz suyu bu deliklerden buharlaşmak isteyecek ve bu şekilde etraftan ısı alacaktır. bu karpuzun sıcaklığının azalması demektir.
ayrıca karpuzu suya dereye vs. koyunca da soğur. çünkü o su nispeten daha soğuktur. ama bu durumda delik açılması kesinlikle tavsiye edilmez.
karpuzun suyu buharlaşırken, buharlaşan su beraberinde karpuzun ısıını da alır götürür, bu sayede karpuz belli bir süre sonra buz gibi olur.
işin özündeki gerçek budur, yanlız şöyle birşey var, siz kesin koyun karpuzu güneşin altına, belli bir süre sonra ne kadar sinek, ne kadar arı, ne kadar karınca, ne kadar böcek varsa, karpuzun üstüne üşüşürler, sonra ye yiyebilirsen o karpuzu.
o yüzden en iyisi soğuk bir suya bırkmak veya buzdolabında saklamaktır.