Her eğitim-öğretim yılında iki kere verilen a4. Üzerinde ders notları, davranış notları, okunan kitap sayısı, devamsızlık bilgisi filan bulunur. Bir de karne görüşü vardır ki kimsenin umurunda değil denebilir. Zaten puntosu da öyle minik ki, okumak güç gerçekten.
Bütün çocuklarıma güzel şeyler yazmaya çalıştım. Hepsini çok seviyorum. iyi geceler miniklerim.
Vedalardan nefret ederim. Hele en sevdiklerinden ayrılacağını bilmek çok zor oluyor.
Öğretmenlik hayatım boyunca en sevdiklerime karnelerini dağıttım. Bir daha onlarla olamayacağımı bilmek zor oldu. Çocuklarımla vedalaşmak canımı cidden yaktı.
Hayat boyu başarılarının artarak devam etmesi tek temennim.
Hayat karşılarına çok güzel süprizler çıkarsın. Hayat boyu yüzlerindeki o saf gülümseler asla yok olmasın.
Hayatımın en zor yıllarından birinde küçücük yürekleriyle bana her türlü desteği veren çok güzel çocuklarım oldu.
Yüzümü daima güldürmeyi başaran miniklerim. iyi ki varsınız ve iyi ki hepinizi tanıdım.
Gülen yüzünüz asla solmasın.
Hepinizi seviyorum!!!
Öylesine güzel, öylesine tatlılar ki onlardan ayrılacağım için çok üzgünüm..
Öğretmen görüşlerine seni seviyorum beni unutma olur mu? * Yazdım..
Çok güzel günler gördük, yeri geldi şişelerle su savaşı yaptık, yeri geldi parti yapıp çılgınca dans ettik, yeri geldi sınav stresinden çıldırıp kelime ezberlerken birbirimize sardık..
Kiminin sivilcesine isim taktık, kiminin aşk hayatına çomak soktuk.
Öğretmenim ya ben.. Karnelerini verirken içim hüzün dolacak be sözlük!
Zira içime nakşetmişim ben onları..
Güle güle sevgililerim.. Yolunuz da bahtınız da açık olsun.
Beni unutmayın olur mu?
Karne bu kez benim için veda demek... Onlar gidiyor kalan ben, yine mahsun..
Bugun yine bebelere dagitilacak kagit parcasi. Bi ara utanmadan para topluyolardi bunun icin. internet cikali kac sene oldu hala kagida para veren var lan.
bir karne günü sırada beklerken bir alt sınıf öğrencisinin karnesini gördüm.karnede 3 tane 0 ve 3 tanede 1 vardı.o sırada başka bir öğrenci o çocuğa sordu ,kaç tane zayıfın var kamil.kamil 3 olarak yanıt verdi.diğer çocuk inanmadı tabi , hadi lan göster bakalım karneni dedi ,karneye baktıda baktı ve kamili onayladı ,kamil yine iyisin deyip uzaklaştı,akabinde kamilin yanına gittim ve sordum kamil senin karnende 6 tane zayıf yok mu?yok abi dedi biz 1 i zayıf saymıyoruz ,1 de emek çaba olduğu için babam kızmıyo diye cevap verdi.
dönem sonunda öğrencilerin korkulu rüyası. özellikle enerjik ve üzerinde ders yükü olmayan öğrencilerin karneleri aşırı sürtünme ve hareketlilik sebebiyle 0 ve 1 ler ile yüklüdür. bu durumda 0 lar kapalı, 1 ler açığı işaret eder. yani 1 varsa elektrik var, elektrik varsa o öğrencide ışık var demektir. (bkz: sağlık karnesi)
Çocukların ellerinde takdirler teşekkürler , birbirlerine gösteriyorlar birbirleriyle gülüyorlar , şakalaşıyorlar . Benimde bir takdirim olsa benimde bir teşekkürüm olsa . Anne bana niye almıyorsun , Bizde niye yoookkkk !
bide bunun yanına name verirlerdi (bkz: takdirname) (bkz: teşekkürname). hep arkadaşlarımdan görürdüm, ama vermezlerdi bana onlardan. acaba önceden kayıt mı yapmak gerekiyodu onlardan alabilmek için.
okul yıllarında öğrenciye ve velilere dünyanın en önemli şeyi imiş gibi gelen, ama ilk-orta-lise çağları bittikten sonra, üniversite kazanılırsa üniversitede, yok kazanılmazsa iş hayatında aslında pek de önemi olmadığı anlaşılan, üzerinde, ön tarafında atatürk'ün gençliğe hitabesi, okulun ismi, öğrenci adı-soyadı, numarası, zartı-zurtu, arkasında ise bazı ders isimleri, davranış çeşitleri ve bunlara ait karşılarında çeşitli rakamların bulunduğu kağıt parçası.
hakikaten kağıt parçasıdır, geçenlerde nereden buldu isem eski ortaokul karnemi buldum (tam 17 sene evvele ait), oradaki rakamlara göre 2 dersten kurula kalmışım ve kurul kararı ile geçmişim, bir anda anılarım canlandı, evdekilerden ne fırça yemiştim, vay efendim elalemin çocuğu takdir-teşekkür alıyorken ben nasıl kurula kalır mışım, o kurul sayesinde geçermişim, ben adam olmazmışım da, bu notlar çok ama çok önemliymiş de, daha neler neler, onları düşünürken, farkında olmadan karne ellerimin arasında o sinirle buruşmuş, buruşuk yeri düzelteyim derken cııırt yırtılıverdi kenarı, sonra elim bir gitti cııııırt cııııııırrt cıııııııııııııııııırrrrrtt, o karne paramparça.
hani çok önemliydi, ellerimin arasında yok oldu gitti işte. o yüzden diyorum kağıt parçası başka bir .ok değil...
gelişen teknoloji ile birlikte çamaşır suyuyla zayıfları silme fonksiyonunun ortadan kalktığı. artık direk photoshop ve tarzı programlarda elde edilen yanına yine bu programlarla elde edilmiş takdir belgesiyle aile büyüklerine sunulup adamı harçlık manyağı eden kağıt parçası.
çoğunlukla, "karnem karnem cici karnem. seni görünce kalp spazmı geçirdi annem. notlarımı tek bir kişi sevdindi. o da gözleri görmeyen babaannem." diye ortalıklarda dolandıran belge.
bir yaştan sonra eline alıp bakınca komik gelen not listesi. böyle üzerinde 4'ler 5'ler öğretmenin yorumu falan insanı "eeyyyyy gidi eski günler" dedirtiyor. hele o 3 olan derslere üzülmeler büzülmeler.. böyle o karneyi alan kişiyi mıncırmak istiyor insan bazen de burgulamak tabi..
karne almak, hayatın belki de en heyecansız bölümlerinin en heyecanlı dakikalarıdır. sonra o 3ler 4ler cc dc hatta ff olacak sonra onlar da unutulup gidilecek..
karneler ise eğer anneniz saklarsa yıllar sonrası için güzel bir anı yada bazıları için ise "bir zamanlar bize de verirlerdi" diyeceğiniz bir kağıt parçasından öteye geçmeyek bir şey.