aynı zamanda kalem kutusu olan, hatta bunun içinde boya falan bulunduran öğrencidir. kitapları özenle kaplanmıştır, kalemleri garip bir şekilde kaybolmaz ve bozulmaz.
bunların sınavları falan da iyidir, 95 alırlarsa ağlarlar. erkek olanlarına arkadaşları sorarsa "niye getirdin lan çanta?" diye "abi n'olur n'olmaz, şimdi orspu kimyacı ders falan işler." diye işin içinden sıyrılmak ister, ama arkadaşları hiçbir zaman tatmin olmaz. bir de eğer fm 'cilerse* "ben hepinize öneriyorum fm, hiç zor falan değil." diye dolaşırlar.
büyüdükleri zaman şehirlerarası yollarda 90 km. hız sınırına uyacak ve emniyet kemeri takacak olan, düzenli bir gelirleri ve mutlu ve mesut yuvaları olacak insan minyatürleridirler. "her ihtimale karşı" felsefesine göre yaşayıp aslında korkularının hayatlarını şekillendirmesine daha okul sıralarında izin vermişlerdir. ütülü pantolon ve daima yumuşatıcı kokan iç çamaşırı sahibidirler. seçim zamanı gidip oylarını kullanır ve pijama giyip yatağa girerler. saatlerini de hep ertesi günün sabahına kurarlar. asla bir karavana binip nepale seyahat edemezler ve sahilde yüzerken denizdeki dubaları geçmiş olmaları onlar için en büyük çılgınlıktır. hemen hepsi bir dine mensuptur ve gereklerini yerine getirerek cennete giderler. ideal insanlardır. zararsızdırlar.
böyle öğrenciler bir de poşet dosya getirir ve karnesini dosyanın içine koyar. gercektende o günün ders programını getirmis hatta son kalan ve islenmemis konuyu isleyip, arastırma yapıp gelmistir. ağzı burnu kırılasıdır.
karne gününde her dersin beden eğitimi olduğunu bilen öğrencidir. her ders saatinde ayrı sporları yapacak olmanın verdiği heyecanla, tüm ekipmanlarını çantasına tıkıp gelmiştir. ailenin karne takıntısı yok ise, okulun en güzel günü karne günüdür.