insanı, nedense odanın bir köşesine boş boş baktırıyor bu şarkı. buz kesiyor vücudun. sonra aklında yine o. "bu şarkıyı her dinlediğimde, gözlerimi kapatıyorum ve senin yanında buluyorum kendimi bir anda. akşamüstü.. güneş batmak üzere.. ışık, huzmeler halinde süzülüyor odana. şarkı bilgisayarında çalıyor. "bozuk" dediğin hoparlörden ses öyle hoş geliyor ki kulağıma.. elime aldığım her eşya senin. öyle huzurluyum ki, sonrasını düşünmüyorum bile.. sen yanımda bana karikatür okuyorsun. gülüyorum.. mutluyum " nedense insana bunları düşündürtüyor bu şarkı işte.
ismini dahi görmenin, dinlerken yarattığı hisleri anımsatmasıyla, insanın içinde bir şeylerin kaymasına sebebiyet veren, ölmeden önce dinlenilesi tüm radiohead parçalarından sadece biri.
--spoiler--
pek çok yazarın da belirttiği gibi;
for a minute there i lost myself, i lost myself
pek çok his kaybolur içinizde ve yerine yenileri gelir.
--spoiler--
insanı felç eden parçadır. zaten canınız yanıyorsa ve birde bu parçayı açtıysanız eliniz kolunuz hiç kalkmaz olur. acıyı en en en derinden yaşatır ve duygularınız daha bir gün yüzüne çıkar bu şarkıyla. ritmik olarak tüm hücrelerinizi uyuşturur.
anlam veremediğim halde beni inanılmaz biçimde pesimist depresif hale sokan şarkı. hele bide yanlızken winampta karışık çalarken karşıma çıkıyorsa tadından yenmez.