Kırşehirde düzenlenen ramazan şenliklerinde (!) ilahiden sonra söylenen türküdür, ilahiden sonra söylenmesi ilginç gelmiş ve 3-4 arkadaşımla birlikte Süper bir kahkaha atarak uzaklaşmıştık.
Memleket mi yıldızlar mı yoksa gençliğim mi daha uzak?
Böyle güzel bir sözü içinde barındıran Nazım Hikmet eseri. Zülfü livaneli de çok güzel yorumlamıştır vesselam.
Zülfü Livaneli'nin yorumu o kadar güzel ki şiirin içinde kayboluyorum. şiirin güzelliğine gelecek olursak; nebir nazım, ne bir galina; ne de Aşk, ölüm, memleket özlemi ve gurbetin bir arada bu kadar iyi anlatıldığı bir şiir daha gelmeyecek.
Kucukken gece yürüyüşlerine çıkardık annanemle bu sarkiyi mırıldanarak yurudugumu hatirliyorum.
Burnumun diregini sizlatan bir toprak kokusu getirtti burnuma.
Yeditepenin şehrinde Gonca gülümü bırakmış ve kayınların arasında yürüyorken söylerdim bu şarkıyı. Zülfü Livaneli hemşerimdi ve ben o zamanlar da esasında gayet milliyetçi bir insandım. Kağızman ve Sarıkamış ormanlarında boran ve tipinin yol vermediği intikallerde bir daldaya sığınıp söylerdim. Komünist olmadığımı idrak edebilen erat da şarkının güzelliğini anlayınca onlar da söylerdi. Soğukta şarkı söylemek iyi birşeydi. Uykuları kaçardı çünkü. Aksi taktirde hiç farkında olmadan aynı yoldan intikal eden yaklaşık bir asır önceki askerler gibi sonsuza kadar uyuyabilirdiler. Zaten beni sevdiklerinden şarkıya da alıştılar. Çünkü ben onlara komutanlık taslamadığımdan olsa gerek en içten komutanım dedikleri asteğmendim.