Karlı dağlar geçit vermez olunca,
Gidilmez o yare yollar bağlanır.
Gül yüzlü sevdiğim elin eli olunca,
Elde bir şey kalmaz gayrı ağlanır.
Dağlar dağlar, sevdiğim ağlar.
Mah cemale telli duvak örtmüşler,
Ağ ellere al kınalar yakmışlar.
Duydum sevdiğimi elin eli etmişler,
Gayrı bu ellerde durulmaz.
Dağlar dağlar, sevdiğim ağlar.
başlı başına garibanlıktır bu türkü ama anlayana. geçit vermeyen karlı dağlar mı yoksa yokluktan düşülen, hayat gailesiyle geri dönülemeyen gurbet mi? sılanın hasreti bir yandayken yarin hasreti bir yandayken gelen bu düğün haberi de ne insafsız. insana "allah'ınız yok mu lan sizin?" diye bağırmak geliyor empatinin kenarından dolaşırken. ama neşet ağa'm bağırmaz ki böyle yakar türküsünü ağlar için için.