türk sağının ise gözüne girmesine rağmen adını duymaya tahammül edemediği sakallı.
"oğlum şu mübarek adamdan da mı utanmıyosun? ne bu gominist anarşik eylem falan."
tanrılardan ateşi çalandır kendisi, tarihi, iktisatı, felsefeyi insanlığın daha eşit ve daha özgür bir dünyayı kurması için tanrılardan çalıp yeryüzüne indirmiştir.
gençliğinde alman filozof george wilhelm friedrich hegel'in diyalektik yönetmini ve mutlak idealizm felsefesine bağlanmış, daha sonra hegel'i kıyasıya eleştirmiş türk düşmanı filozof. eski doğu almanya'daki chemnitz kentine adı verilmiş ve kent, 1953-1990 arasında karl marx stadt adını taşımıştır. ekonomi konusunda doğru öngörüler yapmıştır.
edit: karl marx'ı sevmeyenler olabilir. ama eksilemeyin. çünkü sizin felsefeden haberiniz yok. gidin hegel, kant, marx ve engels felsefelerini araştırın.
hayatı, yani insana ait bütün yaratıları kavrayış konusunda hegel, feuerbach ve öncüllerinin çok ötesine giderek diyalektik materyalizmin metodolojisini dostu ve sponsoru engels'le şekillendirmiş feylozof, çağının ufku.
teknolojinin gelişimiyle birlikte emeğe olan talep ve reel ücretler düşecek böylelikle işsizlik sayısı artacaktır. bu insanlar para kazanamadığından üretime olan talep de düşecek. stok fazlaları büyük iflasları getirecektir. sonunda da kapitalizm yıkılacaktır demiştir kendisi.
marx hıristiyanlar için de kafirdir. ama onun kafirliği sebebiyle onun fikirlerini dinlememezlik etmemişlerdir. bilakis bütün hıristiyan batı marx'tan beri batı marx vasıtasıyla da yenilemektedir. çünkü kapitalizmin kusurlarını kapitalizme hep bir tehdit olarak dayatmıştır eserleriyle. şimdi bile das kapital'ın satışlarının bu kadar artmış olmasının başka bir sebebi yoktur. batıda din ile ekonomi çok iç içedir. ama o kadar ilginç bir bağ vardır ki bizim bunu anlayabilmemiz çok zordur. çünkü hıristiyanlığın paraya bakışı paranın gücünün hıristiyanlığı bozmuş olmasından kaynaklanmaktadır, halen de evangelism ile bozagelmektedir. yakında hıristiyanlar üçlemelerini dörtleme yapıp yanına da parayı ilave ederlerse hiç şaşırmam. zaten bu bir nevi olmaktadır. geçende bir kilisenin içine büyük araba şirketlerinin ikisinin arabalarını getirip koyarak tanrım bu şirketleri kurtar demeye başlamışlardır. bunu kendi anlayışımızdaki gibi masum bir hareket olarak görmemk lazım. biz gerekirse bir şirketin batmasını dinen gözardı edebiliriz. ama onlar o şirketlerin batmasını kabullenemezler. çünkü kiliseleri ekonomik bağlardan ari değildir. bizde ise din kurumu bir kilise sahipliğinde olmadığı gibi aynı zamanda maddi kaygılardan da uzaktır. biz yokluğu özendirmeyiz ama yokluk ile de yaşayabiliriz. onlar ise maddiyat ile var olabileceklerini düşünürler. çünkü tüketim kültürü din tarafından desteklenmektedir. biz ise "bir lokma bir hırka" diyebilecek insanlarız.
kapitalist devlerin, nerede hata yaptıklarını görmek için başvurdukları filozof/yazar. fakat bizim*; ekonomik krizle birlikte, das kapital'ini bir kez daha okumamızı ve kapitalizmin çürümüş yönlerini iyice anlamamızı sağlayan kişi.
en önemli eseri engels ile birlikte yazdığı rusya, çin ve üçüncü dünya' daki kominist devrimlere hayat veren " kominist manifesto" (1848) ve " kapital " (1867-1894) dir. ona ait olan tarihin maddeci görüşü ve yine onun yaptığı kapitalist toplumların analizi sayesinde, 20. yüzyılda toplum bilimleri üzerine en önemli düşünür olmuştur.
sovyetler felaketinden sonra, bugünkü rus halkından özür dilemesi gereken şahıs. özellikle de üniversite bitirmiş, laleli de iş tutan ve ailelerine para yollayan, mühendis, doktor v.s. genç kızlardan.
biz türkler tarafından aşırı derecede yanlış anlaşılmış kişi. aslında dunyanın sayılı yönetim sistemlerinden biri kurmuştur ama nendir bilmem bu bizim memleketlerde hep anarşiyle bir tutulmuştur.
kapitalizmin beşiği ülkelerde bile kitapları basılıp dağıtılan insan, hem de devletçe. türkiye'de ise sokak efsanesi vardır "hikaye bunlar" . ekonomiyi iyi çözümlemiş insan, belki getirdiği sistem geçerli değildir ama, kapitalizmin tıkandığı yeri 120 yıl önceden görmüştür. 2009 malesef marx'ı haklı çıkaracak.
son ekonomik krizden sonra acaba marx haklı mıydı diye düşündürmüştür kimilerine. fakat yine yanlış değerlendirilmektedir. marx ın bahsettiği alternatif düzen haricinde bugünki sömürü düzenine alternatif sayılabilecek bir ekonomik ve sosyal düzen üretememiş siyasal ve düşünsel kısırlıktır bizi bugünlere getiren. elbette düşünce adamlarının ürettiği fikirler en önce radikaller tarafından kabul görmekte ve o potadan geçtiği için de uygulanılabilirliği azalmaktadır.
marx her zaman haklıydı deyip, inanmaya devam edeceklere selam ederek aşağıdaki sözünü hatırlatmak isterim.
"bize göre komünizm, ne yaratılması gereken bir durum, ne de gerçeğin ona uydurulmak zorunda olacağı bir ülküdür. biz bugünki durumu ortadan kaldıran gerçek harekete komünizm diyoruz. bu hareketin koşulları, şu anda varolan öncüllerden doğarlar."
gençken george wilhelm friedrich hegel'in felsefesinden etkilenen, daha sonra hegel'i kıyasıya eleştirmiş yahudi kökenli alman filozof. almanya'nın chemnitz kasabasına adı verilmiş ve kasaba 1953-1990 arasında karl marx stadt adını taşımıştır. bu da karl marx'la ilgili türkçe makale:
dini afyon olarak gören filozof, ekonomist. sebebi ise şöyle söylenmekte;
efendim herhangi bir dine mensup arkadaş bu dünyayla pek ilgilenmezmiş. neden? çünkü din kişilere yaptıkları sonucunda müeyyideler uygular. dini bütün insanlarda müeyyidelerin en güzeline layık olabilmek için ise bu dünyayı sallar diğer tarafa odaklanır yani mealen halihazırda ki burjuvazi-ploreterya çatışmasını görmezden gelirmiş. tabi bu ne kadar afyon olduğuna kanıt, tartışılır.