geçtiğimiz yüzyılın çeşitli dönmlerinde çıkan krizler ve bu krizler sonrasında ortaya çıkan büyük savaşlar adamın her dediğinin bir bir çıkması anlamına geliyor.
hele bir de şu son kriz sonrasında savaş çıkarsa adam nosdradamus'dan daha çok kehanette bulunmuş olacak. ama sermaye sahipleri dünyanın kanını emmeye devam edecekleri, tanrıları ve dinleri, inanları ve aptalları yanlarına aldıkları için insanlığın anaparacı asalaklardan kurtulması için daha çok zaman geçmesi gerekili gibi görünüyor.
karl marx defalarca haklı çıktı. çünkü adamın yapmış olduğu şey bilimin ya da çözümlemenin ta kendisi. kullandığı yöntem diyalektik yani bilimsel, tanıtlama da kullanılan tek ussal yöntem.
bu mantığa göre sovyetler yıkıldığı zaman da adam smith haklıydı, büyük buhran sonrası da keynes, 70 lerden sonra keynes'in de haksız olduğu ortaya çıktı. kısacası biraz mantıklı düşünmek gerekiyo, ideolojik değil.
Bokunda boncuk bulan burjuvazinin sevinç ifadesi. Krizlerle sıkışan kapitalistlerin göt korkusu nedeniyle sömürdükleri halkın gazını almak için kullandıkları argüman. Dönen dolaplar ortaya çıkınca , emekçinin sesi yükselmeye başlayınca Karl Marx haklı , küresel kapitalizm tam gaz sorunsuz çalışıp da emekçinin sesi çıkmayınca adam smith , milton friedman ve keynes haklı. Yemezler baboli!*
Bir komünist için zaten en başından beri haklıydı. Keşfedilen yeni bir şey yok. Kapitalistlerin kriz karşısındaki göt korkusu ile pasifize etmeye çalıştıkları ve ilkelerini , paradigmalarını tahrif ederek insanlara yutturmaya çalıştıkları bir sosyalist-komünist halk cephesi vardır. Nedense kimsenin ağzından Lenin haklıydı lafı çıkmaz. Aslında Lenin , Karl Marx'tan daha fazla hak ve doğruluk sahibidir.
''haklı tabi, bunu anlamak için daha ne olmasını beklemek gerek.'' tespitini yaptığım durumdur.
gerçek şu ki: emeği iç ederek doğru yere varmazsınız. ne yaparsanız yapın, bir yerlerde boka batarsınız tersini yaptığınız zaman. zira en nihayetinde bütün kapılar dönüp dolaşıp insana çıkmakta.
bilimin haklı olmasıdır bu aynı zamanda çünkü marx ın bahsi geçen haklılık konusundaki tezleri (ekonomi politik) bilimsel verilere ve analizlere dayanır. yani adam ne kahindir ne de medyum bir bilim adamıdır ve olayı çözümlemiştir. var olan düzeni tarihsel dinamikleri içinde ele almış tüm toplumların tarihi sınıf mücadeleleri tarihidir diyerek olaya noktayı koymuştur. ola ki birileri çıkar da "hayır kardeşim" der ve bilimsel bir yöntemle marx ın tezinin yanlışlığını ortaya koyar, ispatlar ama o güne kadar bahsi geçen tez haklıdır.
daha kaç savaş, daha kaç kriz, daha kaç çocuk cesedi görmeniz gerekiyor amerikanın kucağında hoplamaktan vazgeçebilmeniz için? merak ediyorum bu sorunun cevabını. çıkın insan gibi söyleyin, daha kaç insan öldürmesi gerekir kapitalizmin emperyalizmin?
takip eden bütün rejimler yıkıldı diyenler size soruyorum ulan? milyarları sömürerek ayakta kalmaksa insanlığınız, insanlar açlıktan susuzluktan kururken, köpek mamasına, parfüme harcadığınız paraysa şerefiniz, alın böyle sistemi ..
cebinize koyun.
insanlık tarihi kadar eski kabile düzeni diyorsunuz ya hani, insanlık kadar da değerlidir o düzen. insana insanca davranmak eblehlikse, ben eblehim. siz tilkisiniz, siz kurnazsınız, biz andavalız o zaman. siz insanı sömürmeyi, doğayı yok etmeyi zeka belirtisi olarak gördükçe daha çok ebleh tokadı yiyeceksiniz ama. *
bir ayar sekansının daha sonuna gelirken hepinize içtenlikle az da olsa şeref ve haysiyet diliyor haftaya bu saatte görüşmek dileğiyle diyoruz.
sıradaki şarkımız sevip de sevilemeyen, her krizde kucaktan kucağa dolaşan, tükürdüğünü yalayan, "devlet buna bir şey yapması lazım"cı liboşlara geliyor: