karl marx' ı 50 sene önce dedesinin gördüğü pencereden; yani amerikancı-darbeci propagandanın var ettiği mantıkla, '' gomunüstlik denen dinsizliği icat eden adam, deccal'' olarak gören, okuduğu üniversiteye dostlar alış verişte görsün matığıyla gitmiş, nasipsiz, dünyadan bihaber, kendisine yutturulan gerçekliğin içinde hapsolmuş, acınası zavallı kısacası bir hiç olan üniversiteli morondur.
bu ülkenin moronudur, 3.dünyanın moronudur yani...
karl marx' ın; iktisat, sosyoloji ve bunların alt disiplini olan onlarca sosyal bilime kaynaklık etmiş dahası, birçoğunu var etmiş, tüm akademisyen camiası tarafından, minnetle ve saygıyla anılan, geriye çok kıymetli ve hala incelene incelene tüketilmemiş yazınlar deryası bırakmış büyük bir bilim insanı olduğu gerçeğini hiç duymamış sözde üniversiteli ya da mezunu olan acınası yaratıktır aynı zamanda.
diyalektik desen bomba ihbarı yapacak olan bu zat-ı salaklar güruhunun istisnasız tüm fertleri benzer şekilde max weber' den de bihaber olarak oksijen israfları karmasını oluşturmaktadırlar.
onu bırak ahmet hamdi tanpınar'ı okumuş mu bu moronlar? daha dün bilgi yarışmasında denklediğim üniversiteli kızcağız saatleri ayarlama enstitüsü'nün yazarı kimdir sorusuna apışıp kaldı. yarışmadan çekildi resmen. hatta çekilirken bir de şöyle dedi; aslında aziz nesin diyecektim. iyice yani. ahmet hamdi'yi bilmiyorsun, aziz nesin'den hiç haberin yok.
karl marx'ı okumuş olan çok bilmişlere
göre daha yeğdirler. bilmeyen az yanlış
yapar, bildiğini diline dolayan hep
yanlış yapmaya mahkumdur. bilmeyen ya
susar, ya da yanlış biliyorsa refleksle
tepki verir. ya bilen; bilmeyenin üstüne
üstüne gidip onun tepkisel olarak yanlış
öğrenmesine sebep olur. bilen çok konuşur,
bildiğini diline çok dolarsa,
"bilmeyenler"in sayısını azaltıp
"yanlış bilenler"in sayısını artırır.
70'li yıllarda ülkemizde sosyalizm
düşmanı sayısının artmasına, bu çok
bilip bildiğini diline dolayanlar sebep
olmuşlardır. bilen bildiğini konuşmaz,
bildiğini yaşar.
adam smith'i okuyan zengin kapitalist bir üniversitelidir belki de.
Moron diyen komünistler sokakta eylem yaparken o, gittiği aslında gitmediği özel okul yıllarını son model arabasında kızlarla zevk sefa içerisinde geçiriyordur kim bilir.
nutuk okumayan, tevrat, incil okumayan, tao okumayan, budizm okumayan, kuran okumayan üniversiteliler kadar gerici, niteliksiz, kısır zihniyetli, önyargılı üniversitelilerdir. kısaca kendi görüşü dışındaki bir görüşü temsil eden kitabı okumayan bütün 'geri' kafalılardır-marksistlerin okuduğunu var sayıyoruz, zira marks okumadan marksist olunmaz; nutuk okumadan atatürkçü, kuran okumadan müslüman olunamayacağı gibi-
sosyal bilimler öğrencisi olmayabilir. bir sosyal bilimler öğrencisinden hipokrat okumasını beklemediğimiz gibi tıp öğrencisinden de marx okumasını bekleyemeyiz. hiç bir fikri hayata geçememiş dolayısıyla başarısız bir bilim adamı olmuşsa da marks'ın okunması gerektiğine hem fikirim ama saydığım faktörler bu başlığın her durumda doğru olmadığını kanıtlıyor.
o bu değilde içinde yaşadığımız dünyayı anlayabilmek için ve farklı pencerelerden bakmak için, bir bilme biçimi edinmek için marx' ın okunması elzemdir.
tıpçı niye okumasın? yeri gelince aynı tıpçı kıt bilgisiyle '' herkesin bölüşümden eşit pay alacağı sistem mi olur amk '' diyerek cahilce eleştirmesini biliyor komünizmi, halbuki eşit dağılımın; ''herkesin emeği kadarının karşılığını alması'' demek olduğunu hiç duymamış olmasına rağmen eleştiriyor...
ama ben açık kalp ameliyatı aslında şöyle olmalı diyen bir sosyal bilimci görmedim.