karizma bir şekilde, hiçbir yere tutunmadan, otobüs hareket halinde yani daha tam durmadan ineyim dedim. ulan kapıya çarptım sonra düşerken diğer kapıya tutunmaya çalıştım. tutunamadım derken patates çuvalı gibi yere düştüm.
eğer şöyle yaparsam karizmama bozulur böyle yaparsam yükselir diye dolaşıyorsanız zaten sizde karizmanın zerresi yoktur. karizma doğuştan sonradan kazanmaya çalışmak kazmalıktan başka bişey değildir.
Araba sürmeyi yeni öğrenmiş bir delikanlı tam virajı dönmek isterken arabayı stop ettiriyor.Ve kendisini bir grup kız dolu bir araba korna çalarak solluyor.Eve kapandım cıkmıyorum
kesinlikle düşmek degildir.eskiden okulda hergün düşen ben aynı zamanda hergün kafamı kaldırırken 'iyi misin?'i farklı tonlarda söyleyen onlarca insan tanıdım.kimi gülerek söylüyor kimi acıyarak.ben olsam gülerdim tabi orası ayrı ama hiç onların yerinde olmadıgım için bilemiyecegim.neyse.öyle yani.bana 'iyi misin' i farklı tonlarda söyleyen farklı insanlarla tanıştım bu sayede.belkide düşünce daha bi karizma,daha bi içten oluyorsundur.en azından benim için.
-olamaz mı?
+olabilir.
hayatı sorgulatan anlardır bu anlar önüne de geçilemez olcağı vardır olmuştur bi kere. sonuçta bazen kimsenin size tanımadığı bi yere gitmek bile istenebilir yada insanlarla böle yakın ilişkiler kurduğunu sorgulanmasını sağlayabilir. bunların hepsi tek sonuca bağlanır işte bir bakıma da artık o an gelir gitmek gerekir uzaklaşmak.
mahalledeki güzel kızların önünden bisikletle geçerken pedalları hızlı çevirmeye başlarsınız.saçları havaya atarsınız.işte o anda düşerseniz geçmiş olsun.
karizmayı sıfıra indiren bir numaralı unsur kuşkusuz banka kapılarıdır. hani şu cam kapılar. normal durumlarda bu kapıları içeriye doğru itersin, açılır. bazen bankaya girerken -ki özellikle insanların kendini lord soyundan gelme gibi gösterdikleri banka ortamlarında başıma geliyor bu- kapıyı öyle bir zorlamak gerekiyor ki aynı güçle traktörü bile hareket ettirebileceğimi sanıyorum.