"sizlere dargın değilim...
sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. onlara da dargın değilim.
kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki, adnan menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için sizlere müteşekkirdir.
idam edilmek için ortada hiçbir sebep yok.
ölüme kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan kahraman efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? şunu da söyleyeyim ki, milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendinizi yine de 1950de olduğu gibi kurtarabilirdim.
dirimden korkmayacaktınız. ama şimdi milletle el ele vererek adnan menderesin ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir.
ama buna rağmen duam sizlerle beraberdir.
örneğin nazım hikmet ran'ın ölümüdür: merdiven çıkarken kalp krizi geçirip ölür, ama bedeni öyle bir dengededir ki; bir ayağı alt basamakta, bir ayağı üst basamakta, bir dirseği merdiven trabzanında öylece kalır. yıkılmaz. bir çınar gibi ayakta ölür.
hoşçakal diyorsunuz ailenize, kefeniniz zaten üzerinizde, hatta en değerlilerinden. yaklaşık yüz elli milyon dolarlık bir tabuta biniyorsunuz devletinizin seneler ve milyonlarca dolar harcayarak öğrettiği işi yapmak için. hazırlıklarınızı tamamlıyorsunuz ve kulağınızdaki cisime 'clear for take off' sözleri geliyor. kalkıyorsunuz, sevdilerinizi, inandıklarınızı binlerce feet altınızda bırakarak ve daha da yükseliyorsunuz. göreviniz iki devlet tarafından paylaşılamayan bir denizin güvenliğini sağlamak. düşman uçakları görünüyor radarınızda ve angaje oluyorsunuz. bir anlık hata. ve evet dünyanın en karizmatik ölümü. siz bir savaş pilotusunuz. kefeninizle ve tabutunuzda uçuyorsunuz...
ege dolaylarında çıkan bir yangına müdahale etmek için denizden su alırken bir dalgıcı da alan helikopterin suyla dalgıcı ormana bırakıp yangını söndürmesi fakat dalgıcın yanarak ölmesi.