tüm güzelliğiniz üzerinizdedir. o gün kuaföre gidilmiş en alıcı kıyafetinizi giyip, makyaj o biçim çıkmış. eee tabi güneş gözlüğü gözünüzde. aheste aheste havaya bakarak yürürken birden balıklama belediye çukuruna düşer ve çamur banyosu yapıp dağılırsınız. sonra etrafa bakınır kimsenin olmadığı bir zamanı bekler, düştüğünüz yerden çıkıp, evin yolunu tutar, eve gidene dek inadına bilimum tanıdıkları görüp hem açıklama yapar hem de gülme krizlerine girersiniz işte karizma dağılmıştır toplayabilene helal olsun...
başka zaman olsa akla hayale gelmiycek karizmatik hal ve hareketlerle tavladığınız kızarkadaşınız sizden ayrılmak istediğinde butun karizmayı dağıtarak nolur gitmeeeğğ diye yalvarmak..
iş çıkışı yeni tanışılan bir bayanla buluşulur.elbette ki potansiyel sevgili adayıdır.iş çıkışı buluşulduğu için takım elbise,kravat kombinasyonuyla şekil yapılır.kıbrıs şehitleri caddesinde dolaşırken sinemaydı,tiyatroydu,müzik hatta ortak nokta metal müzikten girerek hatunun aklı alınır.taaaaa ki karşıdan öküz bir arkadaşınızı görene kadar.eleman sizi görür ve yanınızdaki bayana dikkat etmeden öküzlemesine dalar;
+naber lan amuğa godum ipnesi hiç arayıp sormuyon
???????????????
+manita mı yaptın kendine.allahsız seni.az puşt değilsin
(karizma yalnızca dağılmakla kalmaz.hatta atomlara ayrılır)
sonsuz rezillikler silsilesidir. mesela gece gec saatlere kadarbir universite partisinde kalmissindir, sonra gidicek yerin olmayinca parti organizatorlerinden universitenin yurdunda bir yer ayarlattirirsin. battaniyesiz yatakta sabahi beklersin. yorgunluktan tam uyuyacaksin, kapi calar. ee superdorm da olunca oda da diger insanlarin kalmasini unutmussundur. neyse kalkarsin ole doncak kapiyi acarsin. aa yan odadaki kiz gelmis. acarsin kiz der neden kilitliyorsun kapiyi. pardon dersin gozunden uyku akmaktadir. hemen kizin onunden odana gidersin, sonra aklina dank eder donunun dot tarafinda kocaman bir delik oldugu. bir digeri iett ye binip kadikoyden cikarsin.carrefour dan gecip isiklarda durulur. bir bakarsin arkadaslar arabada takiliyorlar. hemen el kol hareketleri, cepten aramalar falan. cocuklar farkederler gel gel lan haci hareketleri yayilir arabadan. otobus soforune durumu izah edip zaten sikisik trafikte inersin arabadan. ama pic arkadaslardir iste illa birsey yapacaklar. otobusten indim arabaya bindim edalariyla arabaya yaklasirsin. arkadas basar gaza. kosar kapiyi acmaya calisirken bir daha basar gaza. kufredersin ama bu arada sagdan soldan trafikteki herkezin mustehzi edalarla seni suzmelerine mazur kalirsin. en son hamle. kapiuyi tuttun tam acacaksin bir daha basar gaza.herkes guler, karizma eksilerdedir. en son binersin artik arabaya..
fakultenin tuvaletinden, aynadaki butun makyaj vs kontrollerini yapip ciktiktan sonra iki kat asagidaki, gunun en kalabalik anini yasayan kantine indiginizde pantolon pacalarinizin hala yukari kivrik vaziyette oldugunu farkettiginiz andir.yer yarilsin icine girilsindir.
kalabalık bir mekanda şemsiyeyi kapattığınızı zannederek belinizin 10 santim aşağısında tutarsınız şemsiye açılır ve sert kısmı malum bölgeye denk gelir. daha vahimi bunun ikinci defa tekrarlanmasıdır. dantel gibi ördüğünüz karizma ilmik ilmik çözülür (bkz: bizzat yaşadım)
Çok önemli bir iş görüşmesine gitmek için saçlara fön çekilir, özel kıyafet alınır bir gün önceden, Bünyeye biraz daha hava katmak için şu andaki çalıştığım şirketten özel araba ve şoför tahsil edilir. Telefon edilir randevu saati için. Ve yola çıkılır. Havalı olacam yaaaa, arka koltuğa oturulur. Şirkete gelinir, sekreterin yanına gidilir.oradan da şirket müdürünün yanına. Kapı tıklanır, merhaba derken tökezlenir, müdürün önüne kadar düşülür. Budur karizmanın en berbat çizildiği an.
haftasonu canınız sıkılmış, çapkınlık hormonlarınız çalışmaya başlamış, düşmüşsünüzdür taksim barlarına.. etrafta birbirine dişlerini göstererek sevişme çağrısı yapan ablaları es geçersiniz. böö gelmiştir çünkü seksi görünüp de yatakta uyuzlaşan, etiket kaplı hatunlardan.. bara yanaşırsınız.. içkinizi yudumlarken gözleriniz farklı şeyler arar. yalnızlığı sorun etmeyen, gerçekten cool ve çarpıcı görünen birilerini. arayışta olmayan, sadeceuygun tesadüfleri değerlendirip one night stand yaşamaya hazır kadınlar arasınız.. zaten ortam ne kadar kalabalık, gürültülü ya da bir cangıl gibi olsa da böyle çiftler birbirini her zaman tanırlar.. bakışlardaki kayıtsızlıktan, dudak uçlarındaki serseri gülüşten, etrafı kesmez gibi görünen ama hiçbişeyi kaçırmayan bakışlardan..
gece ilerler, alkol damarlarda krallığını ilan eder.. dişler daha çok gösterilir, kadehlerin üst çizgileriyle öpüşür aşka aç dudaklar ..az sonra tanımadık bir bedenle çarpışacağını bilmek bedeninizin, dayanılmaz bir haz verir beyninizdeki karanlık noktalara.. artık bakışmalar cesaretin esiri olmuş, gözler gözlerden boyunlara, dudaklara ve bedenlerin ilk kavuşacağı temas noktalarına kaymaya başlamıştır.. artık gecenin sahibi ne alkol ne hormonlardır; sadece arzu ve tüketmek vardır sıvıları.. açlık beyni esir almış, seks kokuları havadki tütün ve alkol kokusunun önüne geçmiştir..
isimleri öğrenme çabasının gereksizliğinin farkında olan ve farkında olmadan suskun ama heyecan verici bir sözleşmeye imza atmış iki afrodizyak esiri, vale ' nin çağırdığı taksiye kolkola ve ve kokularını tanımaya çalışarak ve alkolün etkisinden cesaret bularak birbirlerine dokunarak binerler.
takside nedense eskiden beri birbirini tanıyan iki eski şakacı arkadaş gibi şakalaşırlar, ki az sonra tanımadığı bir insanla yatacak olmanın utancı diplere gizlenebilsin.. eve varılır, taksici bir hafta çalışmamasını sağlayacak bahşişini de alarak çiftimizi, birçok yalana ve sonu terkedişle biten muhteşem gecelere sahiplik eden bahçeli villaya bırakır. kapıya kadar da anlamsızca kahkahalar devam eder.. anahtar bitürlü bulunamaz.. bu arada vicdan son kez odasına kilitlenir ki ansızın tekmeleyip gecenin kapılarını ortamı bozmasın..
içeriye geçilir, paltolar beyzade taraından kibarca alınır.. holden salona vuran loş ışık evin atmosferini kadına bir saniyede anlatır.. salonun köşesindeki amerikan bar , duvara çakılı antika müzik kutusu ve yerdeki iran halısı , kadına doğru yerde bulunduğunu teyid eder.. kadın banyoya geçer.. makyajını ve etki gücünü son kez kontrol eder.. erkek üzerini değişir, içkileri hazırlar ve eşsiz müzik arşivinin en seçkin ürünlerini piyasaya sürer.. az bulunanbir deodrantı da bedeni ne ekler ki gecenin hiçbir eksiği kalmasın..
kadın; herkesi deli edecek kadar çarpıcı bir güzelliği olduğuna kendini inandırıp lavabodan çıkar..
demek isterdim; fakat; bu en rezil durumlar başlığı ve asla istediğiniz gibi bitmeyecek bu öykü. işte başlıyoruz..
kadın tam lavabodan çıkıp erkeğe dekoltesinin gizemiyle bir sürpriz yapacakken, hayat ona bir sürpriz yapar.. akşam evden çıkmadan önce, barda acıkmayayım diye evde bir gece önceden kalan karnıyarıktan yemiştir.. ve şimdi tamda bu esmer italyangörünümlü adamla sevişecekken, karnı ağrımaya başlamıştır.. kısaca cırcır olmuştur..
sancı dayanılmaz bir şekilde gelmiştir. ve bir kramp gibi bağırsaklarını ve midesini zorlamaktadır. çare yoktur.. bütün seksapeline ve eşsiz tek parça gece kıyafetine rağmen sıçmak zorundadır.. onun da bir dötü ve o dötün de baskıya dayanıksız bir çıkış kapısı vardır.. neyse iççamaşırı bir köşeye atılır.. elbise belde toplanır.. fransız malı klozete çökülür.. kıça vuran buz gibi soğuk, alkoün etkisini azaltmaya başlar.. artık romantizm çok uzaklarda kalmış, sevişme arzusu kanalizasyondan akıp gitmiştir. ama asıl şenlik daha başlamamıştır bile.. çünkü lanet olasıca karnıyarığın üstüne yarım kiloda fıstıklı baklava yemiştir allahın salağı.. ve sadece sıçmak ve bağırsakları boşaltmak bir çözüm gibi görünmemektedir. çünkü o gece kadınımızın bağırsakları müzik zevklerinin en dip noktasındadır ve sıçma eylemine berbat pötörött föörfff pötööö gibi seslerle vokal yapmaktadırlar..kadın sıçmamamkta adeta püskürtmektedir. erkek dışarda şaşkındır.. az önce bir filmden fırlamış gibi hayatına giren seks sembolü sarışın , içerde frabnsız banyosunun duvarlarındaki şarap rengine kahverenginin farklı tonlarını eklemektedir.. ve fransız banyosunda kahverenginin çok güzel görünmediğini de bilmektedir.. üstelik bu renklerin çürük yumurta gibi kokma özelliği taşıdığı düşünülürse..
neyse efendim; seks sembolümüz içerde borazan gibi öttürüken mıçını, renkten renge girmekte ve asılrezaletin banyodan çıkarken erkeğin yüzüne baktığı anda başlayacağını düşünmektedir. ve antepfıstıklı baklavanın dilimler halinde hayata geri dönüş operasyonunun bu şekilde oluşu onu fena halde hayalkırıklığına uğratmıştır..
artık hayat bir sevişme ve eğlence planından değil, oda spreyinin kokuları ne derece bastırabileceği ve bir tomar tuvalet kağıdının kaç tepsi baklavayı saklayabileceğinden ibarettir..
bir bayanın regl olduğunun anlaşılması. nedense bu durumu bayanların kendisi hoş karşılamazlar. çünkü neden tedbir alınmadığını tartışıverirler. ama erkekler daha hoşgörülüdür.
iki hatunu birden idare ediyosunuzdur.. * birini eve bırakıyorsunuzdur.. onu bırakıp diğerininin evine geçeceksinizdir.. diğeri arkasını döndüğü anda telden yanına gideceğiniz hatuna; aşkım geliyorum bi isteğin var mı diye mesaj çekersiniz. ama mesaj ona değil arkasını dönen diğerine gider kaderin bir oyunu olarak. ve cevap anında gelir.. evet istiyorum aşkım; hemen geberip ölmeni istiyorum.
erkek ve kız hafiften flört etmektedirler. sevgili olmaları artık an meselesidir ve kızın bir arkadaşının evine gitmişlerdir.
erkeğin ilk kez gittiği bir evdir ve arkadaşın ailesi de evdedir. nereden eserse birinin aklına muzlu süt gelir, ev sahibi üşenmez hemen hazırlar ve kahramanımız erkek bu muzlu sütten bolca içer.. sebep muzlu süt mü, yoksa daha önce yenilen şeyler mi bilinmez ancak delikanlı tuvalete gitme ihtiyacı hisseder.
tuvalete bir kez gitmek yetmez, oturma süresi tuvalete gidip gelme sıklığı ile ciddi biçimde kesintiye uğramıştır. ee bu kadar sık ziyarete dayanamayan tuvalet kağıdı da bitmiş ve ev sahibi bunu farketmediği için takviye yapılmamıştır.
delikanlı ilk kez geldiği bu evde ve kız arkadaşının yanında durmadan tuvalete gidiyor olmanın utancı ile yeterince kahrolduğundan utanıp tuvalet kağıdı da isteyemez.
mevsim yazdır ve delikanlının üzerinde ince bir yazlık ve açık renkli pantolon vardır.. bir ara delikanlı tuvaletten salona doğru yürürken bakılır ki, arkasında neredeyse avuç içi büyüklüğünde bir islaklık vardır.
yıllar geçti ama bu sahne gözümün önünden gitmedi.. delikanlının ne hissetiğini ise ancak tahmin yolu ile bilebiliyorum.
haa o kızla evlendiler, gerçi şimdi boşandılar ama..
