henüz yeni tanışılmış ve sevgili olmasını dilediğiniz kişi ile birlikte yürürken, ayakkabının tekini yolda bırakmak, tek ayak üstünde seke seke geri dönmek, ayakkabıyı giymek.
tökezlemek, kız arkadaş karşısında birinden azar işitmek, bide herkese olan birşey var ki midenin guruldaması istemsiz bi şekilde hele sessiz bi ortamda nasılda çıkar rezil eder ulan inşallh kimse duymamıştır dedirtir ahh ahhh. *
ateş istediğiniz bayandan olumlu cevap alındığında sigarayı yakmak üzere eğilindiğinde hatunun sigarayı yakmak yerine çakmağı size doğru uzatması neticesinda yaşanılması feci feci olan durumdur...
merdivenlerden inerken ayağın takılması, 10 merdiven yuvarlanmak ve yanınızdan geçen liseli ergenlerin size gülmesi... canınızın yandığına mı onlarca kişi önünde rezil olduğunuza mı yanmalı.
aslında karizma dağılması değildir, sadece insancıl bir kazadır ama düşüşünüz bir sanat eseri ise, millet gülecektir, siz de kendi kendinize gülmeye başlayacaksınızdır.
toplum icerisinde asil asil otururken aniden bulundugun ortama bir arkadasinin gelmesi ve senle o bildik muhabbetlere girmesi
+lan lavukus naber?
-ııhhh!! iyidir kardes senden?
+iyi nen nossunn.. gibi.
okulun bahçesinde adı deniz ve aynı zamanda adaşım olan iki erkek dolaşır iken arkadan bir kızın ciyak ciyak deniiiz diye bağıması üzerine ikimizde fallofoş olup sesin sahibi aramaya başladık. bulduğumuzda ise kızın hangimize seslendiğini öğrenmek kalmıştı fakat acı gerçek beton gibi suratımıza inmişti. kızın bağırdığı kişi hemen arkamızda bulunan, yine adı deniz olan bir başka kız çıktı. olayı görenler ise mal mal çevremize bakınırkenki halimizi hiç unutmadılar
annenin zorla giyeceksin şu atleti bağırmaları.. sonundaa.. sıcaktan yanan bir bahar gününde.. sinirli bir şekilde giyindikten sonra kendini dısarı atmak karsıdan hasta oldugun sana dogru gelmekte olan yakısıklı kapı komsunun sana mal mal baktığının görüp noluyo lan diyip* atleti tisortün üstüne giydigini farketmek. o an yer cekirdeğine yerlesmek istediğini düşünmek...
Henüz dershanede harıl harıl oks'ye hazırlanılan yıllardır. Dershane etütünün ilk günüdür ve siz kimseyi tanımıyorsunuzdur. Neyse efendim, ayrıntıları geçip sadece gelelim. ilk ders matematiktir ve sizin de en iddialı olduğunuz derslerden biridir. Kendinizi kanıtlama zamanıdır. Dershane öğretmeni teksirleri dağıtır ve 10 dakika sonra sonlardan bir soruyu çözmek için gönüllü birini tahtaya çağırır. ** Ben de aceleyle o soruyu yerimde çözüp tahtaya kalkarım. Bir çırpıda soruyu çözdükten sonra gülümseyerek yerime geçecekken öğretmen beni durdurur. Anlayamam ne olduğunu. Meğer aceleden matematiğin önemli bir kuralını es geçip verilmemesi gereken bir değer vermişim fakat sonuç her nasılsa yine de doğru çıkmış. işte o an yüzümdeki gülümseme bir anda yerini dumur ifadesine bıraktı. Karizmayı bu kadar çizdirdikten sonra bir daha hiçbir etüte gitmedim.
okulun kantinin de arkadaşlarla hararetli hararetli konuşuyorsunuzdur.zaten kıştır soğuktur burnunuzdaki sıvı gülmeye karışık balon olur.şişer şişer patlar.ortamda bir sürü beşer vardır.bence o an o andır.
basketbol oynarken "come on,come on" nidalarıyla top sürerken yere yapışmak ve ortamda hele bi de kız olduğunu düşünürsek çok daha karizmanın dağıldığı bir andır.bacağınızın kan revan içinde kalmasına mı yanacaksınız yoksa rezil olduğunuza mı bu da ayrı bir tartışma konusudur.
sen taek-wundocuydun bi uçan tekme göster bakalım denildiğinde ısınmamış olmamaya ama hayır da diyememeye bağlı olarak yerle baya samimi bir pozisyona düşmek.