internetten hemen google'a şizofreni yazılır, birkaç belirtisi okunur ve "aynı ben yahu, beni anlatmışlar sanki" denir ve o andan itibaren insan kişisi bir psikyatriste bile başvurmadan kendini şizofreni adleder. en klişe olanı da "ben kendimi başkalarının yerine koyuyorum, bugün x oluyorum yarın y oluyorum" lafıdır. hayır, madem araştırıyorsun, madem google elinin altında şu ibareyi niye atlıyorsun arkadaşım; "şizofreni çift kişilik demek değil, klasik algı ve duyumun dışına çıkmaktır." sadece bu tanıma bakarak şizofreni demek de çok yalnış tabiki. umarım birisi birgün gerçek bir şizofreni filmi çeker de aptal gençlik neye özendiğini anlayabilir. yok lan hatta bunları şizofren bir hastanın yanına koyacaksın ondan sonra bak bakalım "ben öyleyimizdirler" diyebiliyor mu!
- dünyayı sallamıyorum ben, çok yalnızım... sizin dünyanız benden çok uzak. lanet olası kavramlarınız bir şey ifade etmiyor. hem dünya nedir ki, tanrı nerede, ben 6 yaşımdan beridir dopamin salgılıyorum...
+ peki bu durumundan memnun musun?
- hayır, değilim.
+ bir psikiyatriste gittin mi peki?
- hayır, gitmedim.
+ neden gitmiyorsun, tedavi denemiyorsun?
- ben deli değilim, o da anlamaz beni, anlamıyorsunuz...
+ bsgçk
genelde bu tipler erkek ise 48934024 tane kız arkadaşları vardır, yine onların da çoğusu anti-depresan falan bağımlısıdır, yalnızdırlar. hepsi de hastalıklarının farkındadır ama tedavi olmazlar, çünkü gerçekten o hastalıkları yaşamamışlardır. kendin olmayı dene arkadaşım, büründüğünü sandığın karakterleri geliştirmek yerine kendini geliştirsen, ne böyle saçma şeylere özenirsin, ne kendini üzersin ne de bizi. şimdi git ordan bana bir çay koy.
ergenliğin verdiği gaz ile 14-18 yaş arası gençlerin "ehehe ben şifozrenim" şeklinde konuşmalarına sebep olan olaydır. kendisine bsg denilip şirozreninin nekadar ciddi ve hem hasta hemde hasta yakınları için nekadar zor bir hastalık olduğu döve döve anlatılmalıdır.
bir zamanlar depresyon hastalığına tutulmak çok revaçtaydı, bilirsiniz efendim. önüne gelen "depresyondayım" diye bir şeyler söylüyordu, ima ediyordu. depresyona girmek çok karizma bir şeydi (sanki). en azından depresyonda olmayıp, depresyonda olduğunu iddia edenler bunu böyle zannediyordu. hele o haplar yok mu? neydi? prozac. hah! millet nick bile yaptı bundan, ahkam kesti hakkında o tür hapların!
neyse efendim; şimdi de şizofreni rüzgarları esiyor. şizofren olmayı doğa üstü bir yetenep sahip olmak zannediyorlar. oysa ki, gerçek şizofreniden ve ve bu hastalığı çeken insanların yaşadıklarından zerre kadar haberleri yoktur kesin.
bir "a beautiful mind" bir "fight club" izleyip, "hemen şizofren olmalıyım lan çok karizma!" diye akıllarından geçirmişlerdir bunlar eminim.
he bir de, şizofreni daha çok zeki insanların başına gelen bir hastalıktır söylentileri var. "ben çok zekiyim ya, o zaman kesin şizofren olurum" diyenler de yok değildir.
Amerikan film klişesi gençlik hezeyanı, kendini pokemon zannedip uçmaya kalkan velet büyüyünce karizmatik olsun diye şizofren de olmayı diler de... Bi gerçek de var ki hasta olacaksan karizmatik olsun anlayışı vardır... Bak kimse hemeroid olmak istiyo mu hacı?