ben bekledim ki çıksın desin; en kötülere girmek için yazıyorum, bunu da başarıyorum, sen neyi başardın, amacın ne?
ama çıktı dedi; en kötülere girmek için yazmıyorum.
özrü kabahatinden büyük mü denir böyle durumlarda? normal yazıyor yani adam, özel bir kasıntısı yok kötülere girmek için.
bu haliyle her hafta 3-5 arası entry sokuyor kötülere.
bir de özellikle kötülere girmek için yazsa ne olacak düşünemiyorum. herhalde en kötü 20 entry de karin adını taşıyacaktı her hafta o zaman.
aman yarabbi düşman başına.
toplumumuzun egosal bosluklarinin buyuklugunu gosteren sozluk karakteri. kimi zaman unutuyorum bu gercegi; tatminsizligimiz, ol(a)mamisligimiz, ardi arkasi gelmez kultur yozlasmasi kaynakli komplekslerimiz..suyun ilk buldugu delikten sizmasi gibi, birakin sizmayi; caglamasi gibi gurluyorlar ilk firsatta. zira ruh aci cekiyor, acizligin, kendini taniyamamanin, tatminsizligin acisi. ama burada yapilmasi sadece olayin vehametini sergiliyor, onun disinda kismeye faydasi yok. bunu yapan da biliyor, burada saldirilan galip, dokecegi en fazla bir damla gozyasi, sonra hayatina devam edecek. herkes; kendi evine gidecek. onemli olan ayaklarimizin geri gitmemesi; ama gorunen o degil. acziyetimize duydugumuz nefretin gereksiz bir yansisi; hepsi o.
pis fakirler tarafından küfür yiyen yazardır. aslında kendisiyle birkaç planım var.* şimdi ben gidiyim bu pis fakirlere. pis trafik ışığı direğini yalaması için 10.000 ytl para teklif ediyim. sonra bu pis insanlar yalarken sen de izleyip yorumlarını ve görüşlerini sözlüğe aktar. nasıl? güzel oldu mu?
sonraki gün de sen bi pis fakire 10.000 ytl karşılığında jeepini yalattırırsın. ben yazarım sözlüğe.
bana bir sürü yemek sözü vardı bu yazarın. sonra şampanyalar, yurtdışı seyahatleri, değerli gerdanlıklar, altına spor araba da çekerim diyordun ne oldu? kullanıp attıktan sonra hiçbirini yapmadın..
ayrıca yalan söylemesin. pazar günleri karides değil ahtapot salatası yiyor.
tek amacı buralardan kız düşürmek olan yazardır. gerçek adı da karin değil, hamza'dır, genelde laleli civarlarında takılan bir sanayi işçisidir. habire toplu taşıma araçlarına pis iş kıyafetleriyle binip bayanları taciz eder. fordçuluk ruhunun en derinine kadar işlemiştir ve burada ahtapot salatası, orangutan beyni diyerek ben ve benim gibi diğer bağyan yazarları etkileyip randevu koparmaya çalışır. beni kötü emellerine alet etti, buradan tüm diğer masum bağyan yazarlara sesleniyorum, sakın onun tuzağına düşmeyin..
hiperaktif yazardır. ya haftanın ya dünün en çok entry giren yazarı o'dur. bunu anlarım, yazmayı seviyor derim. ama okur da üstelik. en çok oylama yapan yazardır , oylama butonlarıyla bütünleşmiştir. online olup hiçbir şey yazmayan yazarlardan değildir. online olmanın hakkını verir. işin ilginci bu yazar hanım bir de güzeldir. burada dururum işte. çok güzel, çok hoş. allah sözlük dışında da dereceler nasip etsin.
uyarı: gül gibi kızı, haftanın en kötülerine 3,11,14,15 olmak üzere 4 kere sokmuşsunuz, gözünüz doysun, bu ne hiddet. entryleri okudum bir anormallik yok. şunu yazmadan geçemicem; bizim burda bir semt var, akşam olunca travestiler cirit atıyor. erkek kardeşim bile tırsıyor o derece. karin istanbul'un en kaliteli semtleri demiş iyi demiş. biraz objektif olun. iyi de var kötü de. çünkü insan denen canlı bin çeşit.
' hoşbulduk, lynyrd skynyrd sevilmez mi hey hey/deli misin sen? ' demek istediğim yazardır. elitistmiş, fakirden hazzetmezmiş(öyle diyorlar. burda beyaz türkleri sevmiyorlar mı ne?...) ama sıcak bir 'hoşgeldin'i bu fakirden eksik etmemiş sağolasıca.