eskiden hasbel kader okuduğum her entrysine eksi verirdim amma "minibüs şöförü" nitelemesini gördükten sonra çok dikkatli kullanıyorum eksilerimi. çok yakışmış bee.
yav anlamıyorum bu nick altı dolu olan yazarları, nası büyük, ulu şahsiyetler ki bunlar millet bu kadar sükse yapmış haklarında.
Ben o kadar kasıyorum kimse yazmıyo nick altıma.
karin i kıskandım.
çaylak olsam bile unutmadığım yazar.
çizgi roman, anime, falan fıstık kendisinden sorulur.
hatta sözlüğün animeden sorumlu bakanıdır. akıllı olun. *
ayrıca sadık okuyucularımdandır. bu entry'i ne zaman okur bilemem ama... benim romanı beğeniyor musun ya, okuyabildin mi onu soracaktım.
geçen gün kendisiyle ismail türüt konserine gittik. plan yapmayın planı çok sevdi. kendisine biraz türk kanı da verdim. o artık türk. adını da değiştircek yakında.
camisimla beni canimizdan bezdirmis gicik yazar.
emesende en uzun trip atabilen insan olarak tarihe gecti.
bir havalar, bir seyler.. menapoza mi girdi ne.. **
pesinen edit: kendisiyle ugrasmayi sevdigim sirin insandir efendim. ayrica genc & guzel de bir bagyandir. suh bakislari meshurdur. *
nick altı follofoş olmuş yazar. sosyal penguen'le açık mektup fantezisi mi yapmaktadırlar yoksa bunun başka bir adı var mı. bakınız (bkz: bakmayınız) sözlüğün mesaj yeteneği var ama. ama, yok böyle daha heyecanlı oluyormuş. geri aldım sözlerimi. valla ben bu başlığın müptelası oldum, nehir roman gibi olacak inşallah, maşallah.
nahil'den bir çocuğunun olacağını öğrendiğim, beni çok mutlu etmiş yazardır.
sonunda baba olacak..
doğacak yavruyu düşünüyorum da, ne güzel bir sentez..
ermeni baba&faşist anne.
vaftiz annesi olmak istiyorum ben bu çocuğun.
yeniyıla balkonda girmek gibi hayalleri olan ulvi insan. yazık lan, rakıları da içti şimdi bu, ameliyattan yeni çıkmış, o halde yürüyemez, yuvarlanır, bir taraflarını kırar filan.. boşver annem sen, yatağında gir yeniyıla. yarın seni ellerimle alıp getireceğim bizim eve. felekten bir gece çalarız. iki gariban.. yok, bir gariban, bir elit.
eşcinsel filan değil, gayet de hetero, aslan gibi delikanlıdır efendim.
..beni evine davet etti geçen gün.
"gel, muhabbet ederiz,
bir iki kadeh birşeyler içeriz" dedi.
"sözlüğe gireriz benim bilgisayardan.
gece de yatıya kalabilirsin,
yalnız yaşıyorum zaten" filan..
bütün bunları söylerken gözlerini göğüs dekoltemden alamayışı dikkatimi çekmişti.
açıkçası korktum!
ve yine de, korkuma rağmen, herşeyi göze alarak gittim evine..
florya'da, dubleks, deniz manzaralı hoş bir ev.
ağır adımlarla ilerlerken içimden bir ses kötü şeyler olacak diyordu..
o sese kulak verseydim keşke, ah.. keşke..
üzerinde tazmania canavarı desenli bir boxerla kapıda karşıladı.