çizebilsEYDiM eğer,
çizebilsEYDiM
mutluluk tangosUNU,
ne kadar uzak değil mi
sECAATTiN TANYERi,
UFUK kadar
düz
dağlarında mavzerin,
allahu ekber dağlarında
siLAHIN KARikatürünü
çizerdim.
çıplak bir elde donmuş
sOĞUK kalakalmış MERmiler gibi,
sAVAŞ insANlık halinin
karikatürü
evlat.
20 inglizce öğretmeniyle yaptığım ankete göre , araştırmalarda ingilizce öğretminde etkisi fazla olduğunun bilinmesine rağmen türk öğretmenlerin hiç birinin tercih etmediği ingilizce öğretim yollarından bence harika olanlarından bir tanesidir.
ülkemizde gelişen bir sanat türü (veya bir sanat dalının dallarından biri). ülkemizde köklü bir karikatür geçmişi vardır. belli dergiler belli dönemlere damga vurmuştur. bir dönema akbaba; daha yakın bir tarihte gırgır; son zamanlarda ise uykusuz (ki burada dergi satışlarından ziyade sanal alemde takip ediliyor oluşu hesaba katılmalı.,-yiğit özgür karikatürü paylaşmayan facebook kullanıcısı görmedim-) örnek olarak verilebilir.
karikatür kültürünün gelişmiş olmasının en büyük neden osmanlı'da minyatür sanatının gelişmiş olmasıdır. çünkü: minyatürlerdeki perspektifi elealış, kişilerin yüzlerindeki veya bedenlerindeki ayırt edici unsurları özellikle ön plana çıkarma durumu, kendisini karikatürlerde de gösterir. en önemlisi derinlik algısı meselesi, minyatürlerdeki büyük küçük olma durumu (uzaktakinin küçük yakındakinin büyük çizilmesi) görsel açıdan değil de düşünsel açıdan elealınıyor olması itibariyle karikatürüm temeli minyatürde yatmaktadır. örneğin bir çizgi karakteri olması erktiğinden daha küçük(örneğin fırat tiplemesi oransal açıdan yetişkinlere göre çok küçük ebatlardadır. burada fıratın kişilik özelliğine görsel bir destek sağlama sözkonusudur).