Çok seviyorum ben. Kitap sipariş ettim onu bekliyorum çok heycanlı. Sanki kitabı ben almadım da biri bana hediye paketi şeklinde yollamış hissine kapılıyorum. (bkz: küçük şeylerden mutlu olmak)
Gelse de başlasam okumaya, öğrenmeye. Normalde öyle beklemeye tahammülü olan biri değilim ancak zor bulunan kitapların internet aracılığıyla ayağına gelmesi de ironiyle karışık rahatlık yani.
Bekliyorum hala, hadi gel. Heycan yaptım. (bkz: swh)
Kargo takipten takip ediyorum Birak eve getirmeyi şubeye bile getirmelerine izin vermiyorum. Afyonkarahisarda falan yollarını kesip kargomu aliyorum. Oradan evime ben taşıyorum kargomu. yolun oradan sonrasını kendileri devam ediyorlar.
Genelde evde bulamayacaklar sizi. Evden hiç çıkmasanız bile bulamayacaklar. O sebeple işinizi aksatmayın ve bayii ye gidip sorun. En kötü oraya gelecektir.
Siz hiç evinize internet bağlatmak için başvurup üç gün beklediniz mi? Asıl dram bu.
Beklemek ve beklemek sonra kargo takip sayfasından " adrese gidildi, adreste yok " yazısını görüp telefona sarılmak. Bunu kargoların hepsi yapıyor yani genel alışkanlıkları hepsinin.
Bir de rahatlar, bir de gevşekler sorma.
bende var onlarda yok.
çok zordur. beğendiğiniz ürünü internetten sipariş edersiniz. fakat gelmesi en az 2-3 günü bulur ve bu süre zarfında sabırsızlıktan çatlarsınız. en sonunda ürün geldiğinde ise onu beğenmezsiniz. hayal kırıklığına uğrarsınız.
Kargo gelene kadar evden çıkmama, kapı zilini duyabilmek için her şeyi kısık sese ayarlama hatta duştayken gelir diye duşa dahi girememeye neden olan durum.
Kuryenet ten bekliyorsaniz daha çok beklersiniz amk.
Hiç unutmam Eskişehir'den malatya'ya ya kargo gondermistim bir hafya sonra ben kendim malatya ya gittim kargo yu ben karşıladım amk.
çinden gelen bir kargoyu bekliyorsanız keyiflidir, çünkü aslında beklediğinizi hatta parasını ödediğinizi bile unutursunuz sonra gelince hediye gibi olur.
kargo beklemek kadar, içinden beklediğinden fazla bir şey çıkmaması insanı üzer.
nasıl diyim, sikindirik bi durum böyle.
benim yaşama hevesimi kırıyor.
bir zamanlar kısa süreli bir şirkette çalışmıştım.
almanyadan ürün getirttiriyoruz. 2 tonun üzerinde mal geliyor tırla. e be orospu çocuğu, insan almanyadan çikolota yollar. insan almanyadan bi içki felan yollar.
yok!
ne sipariş ettiysen o geliyor. ne daha azı ne daha fazlası.
arkadaşın başka bi şehirden bi şey yolluyor;
kargo sana ulaşıyor. içinden sadece yollanacağını duyduğun şey çıkıyor.. amk insan kargoyla beraber küçük bi not yollar en azından, içinden en azından bi kinder supriz yumurta çıkar veya bi lego seti felan eksta olarak.
yoook!
çok üzücü lan. beni üzüyor yani.
bir kaç sene önce bir sitedenv3 tane qee sipariş etmiştim ve qee koleksiyonuna yeni başlamışken, adamlar 3 tane fiyatına 4 tane qee yollamıştı. bağrıma bastım, çocuklar gibi şen oldum amk.
kargo yolluyorsanız, içine karşı tarafın almayı beklediğinden ekstra bişii koyun. mesala bu bi sallama çay bile olabilir lan.
bir zamanlar yılın ilk karı yağarken, "kar yağıyor * " diye mesajlar vardı gece 3'lerde gelen..
"sabah olmuş gün doğmuş, gözlerimde karlar" dizeleri satır satır. sonra neden üzgünsün sen böyle hep diye soruyorlar.