the crow sevenler için çok değerli canlı, simge.. her ne denirse işte..
nerede bir karga görsek, saygıyla bakarız ona...
yine bu filmin etkisinden dolayı, uğur diye nitelendirilen bir hayvana dönüşmüştür kendisi. bizim bi arkadas o gün karga göremezse gününün kötü geçeceğine inanmakta mesela.
eğer, ona layık bir seven olamazsınız; kendinizi önemsizleştirirseniz... inat eder ve her gün onlarcasının uçtuğu yerde bir tane karga bulamazsınız.
80'ine merdiven dayamış yaşlı baba ile onu ziyarete gelen -45 yaşında ve saygın bir işi olan- oğlu salonda oturuyorlardı. Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sohbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti. O anda üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Yaşlı baba kargaya gülümserek biraz baktıktan sonra oğluna sordu: "Bu ne oğlum?"
Oğlu şaşkın, cevapladı: "o bir karga baba."
Yaşlı baba kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu: "Bu ne oğlum?"
Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı: "Baba, o bir karga"
Karga hâlâ pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yine onlara çeviriyordu. Yaşlı baba üçüncü defa sordu: "Bu ne?"
Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü: "O bir karga baba, üç oldu soruyorsun. Beni işitmiyor musun?"
Yaşlı baba dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini yükseltti: "Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hâlâ sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı deniyorsun?"
Babası -yüzünde hâlâ bir gülümseme- yerinden kalktı, içeri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu bir hâtıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümseye devam ederek sayfası açık bir vaziyette defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını söyledi.
"Bugün 3 yaşındaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanıbaşımızdaki pencerenin pervazına bir karga k ondu. Oğlum tam 23 defa onun ne olduğunu sordu. 23 soruşunda da ona sevgiyle sarılarak, onun bir karga olduğunu söyledim. Rahatsız olmak mı? Hayır! Onun sorusunu masumca tekrar edişi içimi sevgiyle doldurdu."
"Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara "öf" bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle." (isra, 23)
özellikle uzunköprü de ağaç başına 40-50 tane düşen hayvandır kendisi. arabanızı ağaç altına bıraktınız mı sıvarlar baştan aşağı bir gecede uzun yaşadıklarından bu kadar kalabalık olsalar gerek.
oysa ki doğada yaşayan vahşi kargalar ortalama 13-14 yıl yaşar. esaret altındaki bir karga ise 40 yıl yaşayabilir. ama ingiltere den verilen bilgiye göre ise kargalardan bir tanesi 80 yıl kadar yaşamış. yani doğada 13-14 yıl yaşayan kuş esaret altında 40 yıl yaşayabiliyormuş. doğada yaşamın daha vahşi oluşundan kaynaklanıyor olsa gerek.
Hakkında bu kadar çok entry girildiğini görünce başına birşey geldiğini sandığım bir kuş türü, hayvan. Bu arada 100 sene filan yaşadığı tamamen yanlış bilgidir.
mübarek insan. vay be. kadir gecesi onun doğum gününe denk gelmiş. vaay vayyy. neyse efendim birinci nesil mübarek yazar. saygılarımı ve sevgilerimi sunarım.
sözlüğü birakmadan önce entrylerini zevk alarak takip ettiğim yazardir. halen okurum ve halen aynı feyzleri alirim . nadir yazarlardandir kendisi fakat bir türlü tanisma firsatimiz olmamiştir kendisi ile . doğum günüymüş, burdan kutlarim . nice mutlu yıllara.