kafadan soyadından kaybeden ve fakat onun bile hakkını veremeyen frijit abla. yaptığı tek şey freud ne dediyse tersini sallamaktır. akıllara uğur gürsoy karakteri fırat'ı getirir. heyo en birinci ben oldum bokuma benzedi pasta.
eric fromm la aşk meşk olaylarına girmiş, freud un yaklaşımlarına yeni bakış açıları getirmiş, nevrotik kişilik bozuklukluğuyla ilgili kitapları olan alman asıllı bir abladır.
Alman olmasından mütevellit ismini ingilizce uzantısı olarak "kerin" olarak telaffuz edilmesine gıcık olduğum ilk kadın kuramcı. Feministlige yakindir kendisi ve Freud u eleştirerek karşıt görüş bildirmiştir. Tabi kurami neo analitik görüşün içerisinde geçmesi de bu başkaldırıya biraz ters düşer. Erkek egemen toplumda kadınların kişilik tarzlarının güçsüzlük yönüne doğru eğilim gösterdiğini savunur ve kültürün etkisini vurgular.
Alman asıllı ABD’li hekim ve psikanalisttir. Yeni Freudcu akımın temsilcilerindendir. Kişiliğin belirlenmesinde biyolojik güdülerden çok çevresel ve toplumsal koşulların rol oynadığını, nevrozlarla kişilik bozukluklarının başlıca nedeninin de bu koşullar olduğunu savunmasıyla Freud’dan ayrılır.
Freud'u iyi okuyamamış kuramcı. Bütün post-freudianlerin yaptığı hata gibi.
Freud'un fallik gösterenini yanlış anlayıp bunun üzerine bir karşı çıkışla kuramda değişiklikler yapmıştır. Ben hiç Horney'ı kullanan terapist görmedim. kendi okulu da yok. yazdıkları elbet değerlidir, fakat praxisi zor anlaşılan.
Freud'un cinsiyetcilik kokan kuramina karsi durarak penis kiskancligi kavramina karsilik rahim kiskancligi kavramini gelistiren feminist psikanalist. Ayrica erkek ve kadin davranis farkliliklarinin nedeninin Freud'un savundugu gibi biyolojik etmenler olmadigini, daha cok toplumsal ve kulturel nedenler oldugunu savunmustur. Horney'e gore, penis kiskancligi gercekten var ise bile bu kadin biyolojisinin yetersizliginden degil kulturun kadinlara getirdigi kisitlamalardan dolayidir.
Bu mezkür şahıslar psikanalist değil senaristtir günümüz dünyasında psikoloji bilimine faydadan çok zarar sağlayan ve de bunu inanç alanı haline getirmiş kişilerdir.
Buram buram romantizm kokan Analitik kuramın boşluğuna tekrar tekrar değinmeyeceğim bile.