bisiklet yeni yeni öğrenilmeye başlanmıştır.abi kardeşi düşmesin diye küçük kız kardeşinin bisikletinin arkasından tutmaktadır.sonra bir gün yine sürüş denemeleri yapılırken abinizin geride kaldığını hissedersiniz.arkanıza zar zor dönüp baktığınızda abinizin dudaklarının kenarında ki o gurur dolu gülümseyişi görürsünüz.işte kardeşlik böylesine güzeldir.***
yatağınızda başka birinin varlığına tahammül edemezken, üşüyorum diyen kardeşinizi kazık kadar da olsa yanınıza yatırıp ısınsın diye sarıldığınız an...
kişiden kişiye ve kardeşin cinsiyetine göre değişen durumdur.
arada yaş farkı azsa ve sen zorla abi dedirtebilmişsen kardeşine ve hemen her işte mutlaka sana çelme takarsa kardeşin pek sevmezsin yanında gezdirmek istemezsin. hatta senden önce evlenmiş bir çocuğu olup seni baba olmadan amca yapmıştır bu aceleci manyak. tüm bunlar senin kardeşlik duygunu bastıramazken telefondaki tek cümle o kalp denen garip yerde kocaman bir boşluk yaratır 13 aylığına.
"hakkari şemdinli çıktı."
eh şimdi gel de uyu aq! oğlum bu boşluk 13 ay sonunda kapanmazsa dalarım allahıma elimde silahla meclise!
sırlarınızı rahatlıkla anlatabiliyorsanız. bazen okulda ya da gün içinde bişey yaşarsınız, o olayı birine anlatmak ihtiyacı duyarsınız. eğer sağlam bir kardeş varsa en iyi o anlar sizi. açarsınız telefonu, güvenle anlatırsınız herşeyi. bilirsiniz ki o söz orda kalacaktır ve sırrınız güvendedir.
küçük kardeşin korumacı tavırlar ve eylemler yaptığı an dır. gerizekalı bir eski sevgili canınızı sıkar hatta işe giderken sabahın köründe yolunuzu keser erkek gücü ve kadın gücü oranındaki üstünlükle sizi zorla çekiştirir ve çığlık atarak kurtulursunuz. eve gelip anneye anlatırsınız anne de her sabah servise sizi kendisi getirip götürür. sizden önce işe giden erkek kardeş bunların farkında değildir. ve işe geç kaldığı gün annesinin ablasını servise niye bıraktığını soruşturmaya başlar. anne bu durumu oğluna anlatmamıştır. bir salak yüzünden evladımın başı derde girmesin diye düşünmektedir zira. kem kümler arasında cevabı alan kardeş böyle salakları hayatına sokarsan onlarda senin hayatına böyle sokar işte diye kalaylar ablayı. daha da lafını bile etmez erkek kardeş. her gün telefon mesajları ve işyerine gelerek rahatsız eden dallamadan bir daha ses soluk çıkmaz. anne ve abla dallama anladı artık ona ekmek çıkmayacağını diye düşünüyordur. aylar sonra öğrenilir ki küçük erkek kardeş ablasına kalay atmıştır ama kalayın kallavisini dallama efendi yemiştir.
onun canı yandığında içinin yandığını hissettiğin andır, o mutlu olduğunda herkesten, ondan bile daha mutlu olduğun andır, onunla gurur duymaktır, her gece onun için dua ettiğinde de hissedersin onu ne çok sevdiğini, güvenme duygusunu son noktasında yaşarsın ve bunun ne büyük bir lütuf olduğunu hissedersin, o hayatındaki en güzel arkadaştır.