Ben bunu sinirlendirecek bir suc islemisim ama ne suc. Bizimkinin gozu hic bir sey gormuyor aldi bu o sinirle ici dolu bardagi kaldirdi tam bana firlatacak, bardagin icindeki su bizim balkonun altindan gecen bir adamin kafasina dokuldu. Bizde bakiyoruz oyle bon bon ne bakiyorsun iceri kacsaniza bre zindiklar neyse derken adamdan bizi gulsek mi aglasak mi moduna sokan o soru geldi. Abla -anneme diyor- bari su temiz miydi?
meyve suyunu bitirip kutusunun içine sirke koymak.
su savaşı yaparken gizlice getirdiği buzu o zamanlar kullandığın slibin içine atmak.
banyoya girmişken ısıtıcıyı kapatıp sabunu soğuk suyla temizlerken kapı önünde gülmek.
az önce listeye birini daha eklediğim pisliklerdir.
ulan pezevenk tam dayaklik amk.
açlıktan kırılıyorum şu anda ama iki yumurta kirmaya da üşeniyorum. aklima geldi sabah kahvaltisi icin aldığım simit poğaçalardan kalmıştır herhalde dedim, niyetim yanina bi bardak su koyup onlari yemekti. evet çayı ısıtmaya da üşeniyorum, su en basiti musluktan dolduruyorsun sadece.
mutfağa gittim, bi baktim poşet orada duruyor, baya da kabarık duruyor hemde dedim oh oh doyacaz çok şükür, ercan taner'in Allah'ım gooool nidasina benzer bir sevinç yaşadım. suyumu doldurdum poşetin başına oturdum, poşeti bi açtım poğaçaların sadece kağıdı kalmış, simitlerin sarılı olduğu kağıdın içinde ise ekmek var.
ulan pezevenk, hadi hepsini gömdün, çöpünü de ortada biraktin eyvallah, içine ekmek koyup feyk atmak nedir amk. insan düşmanına yapmaz bunu.
resmen bursadan gol haberi alan fenerli gibi oldum amk, hala olayın ve açlığın tesiri altındayım.
Küçükken ablamın gözüne kapı deliğinden parfüm sıkmıştım. O da çok geçmeyip intikamını prize anahtar sokturarak almıştı. Ne diyebilirim ki kesinlikle saflığımı kullanmış.