Bırakın çocuklar için odayı, üç çekyatın olduğu oturma odasında uyurduk biz üç kardeş.
Ma aile aynı odada yaşar, yemek yer, tv izler, misafir ağırlar ve aynı zamanda ders çalışırdık.
Tek maaşlı, kıt kanaat geçinen, iki göz odalı, sobalı evlerde yaşayan ama mutlu çocuklarıdık.
Eyyy gidi!
Babaannem sagken mecbur abimle paylasirdim odami. iyice kucukken uyumadan once bana korkunc seyler anlatirdi ya da su kapinin yanindakini goruyor musun seklinde seyler soylerdi. Uyuyamazdim ben. Ranzada yatardik o yukarda ben asagida. Kolunu bacagini sarkitip korkuturdu. Abim beni genelde hep korkuturdu.
Biraz daha buyudugumde o okula tam gun gidiyordu ben oglenciydim. Vardi ya o muhabbet. Her sabah onunla kalkiyordum. O giyinip hazirlanirken ben de onun resim defterine boyama yapiyordum. Her sabah istisnasiz. Hic kizdigini hatirlamam.
Artik ayni odayi birak ayni evi bile paylasmiyoruz. Ama cocugu her gun bizde. Benim odam icin de "ama burasi benim odam" diyor pasa. Bugun okuldan dondugumde yatagimda oturmus cizgifilm izliyordu meselA.
Kurtulamiyoruz yani anlayacaginiz. Aman olsun boylesi cok guzel.
gece uyuyamayınca aynı kulaklıktan müzik dinlemek
el feneriyle tavanda şekiller yapmak
gecenin bi yarısına kadar konuşmak
su almaya kalktığınızda mutlaka bir bardak da kardeşe getirmek*
daha ufak yaşlarda "şimdi var ya, böyle yatağının altından bi canavar çıksa tüylü tüylü elleriyle ayağından yakalasa" veyahutta "seni karanlıkta öcüler yesin, hiç de bakmam, kurtarmam, banane" gibi psikopatlıklara maruz kalmayı da beraberinde getirir.
bir de bu son olayın zombi gibi davranma ya da içine başka bir ruh girmiş gibi davranmalı olanları var ki evlerden ırak.
"abi biliyorum sensin ama yapma korkuyorum." derdim hep, çok eğlenirdi o da. ne de kibarmışım küçükken..
Bir kaç gün sonra uzun bir süre paylaşacağız. Erkenden uyuduğu için odama sadece uyumak için girme sebebidir. Yoksa ışığı kapat,telefonla konuşma, öfff gülmeee be gibi çığrınmalarından kavga saç baş dalmaya kadar gidiyor. Rahatça dağıtamazsın odayı falan. Kısaca Sevimsiz durum.
Hayatimda ilk defa bu yil basima geliyo boyle bisey ve delirmek uzereyim.
Surekli laptoptan (bkz: burak oyunda) tarzi seyler izliyo laptop bozuldu bu seferde telefondan burak oyundayi izliyorl. Surekli playstation gta filan oynuyo yataginda yemek yiyip duruyo surekli gaz cikartiyo.
Delirmek uzereyim.özelim kalmadi.
kardeşle gerek imkanlar gereği gerek nedensiz yere aynı odayı kullanmaktır.
küçük kardeş için ilerde çok özlenecek günlerdir. benim açımdan ağabeyimle arkadaş olabilmeyi kazandırmıştır bana. (sonradan öğrenip şaşırdım: kardeşleriyle mesafeli olanlar da varmış.)
beyefendi bugün hala sürmekte olan
- geceleri radyo dinleme,
- uyumadan hemen önce susamış ol ya da olma su içme (bana getirtirdi suyu kendini acındıra acındıra, sonra hah böyle adam ol der gülerdi.),
-anne baba odaya girince nedensiz yere uyuyor numarası çekme,
- uyumadan önce "gece eve hırsız girerse" planları yapma,
- gece uyku kaçarsa diye yatağın altına küçük çaplı bir nevale deposu hazırlama,
- el feneri ile kendi kendine gölge oyunu oynama vb. davranışlar kazanmama vesile oldu.
önce kim yatağa gidecek diye yarışırdık, sonra babam gelir yatakların baş kısmına oturur, dua okuturdu bize. yarısında uyuyakalırdık. swh.
ve ders çalışırken her zaman hemen arka masamda soru sorabileceğim ve sıkıldığımda oyun oynayabileceğim biri vardı.
ne bileyim annem bu akşam bize iyi geceler deyip öpmedi diye üzüldüğüm, babam eve gelince ilk kim sarılacak diye koşuşturduğumuz günlerdi.
bazen ben büyüyemem diye düşünüyorum ama bir insanın özlediği günler diye bir şey varsa eğer, büyümüş oluyor sanırım.
15 yaşına kadar olan süreç yararınıza iken, bundan sonra ki her yaş, her an sizin zararınıza olur.
malum ergenlik çağları, kardeşinizden bile saklayacağınız şeyleri beraberinde getirir ve aynı odayı paylaşmak her zaman sırların öğrenilmesine ortam hazırlar.
işte bu sırların başlıca sebepleri;
*dergiler (king, topuz vs.)
*cd'ler (içinde her ne kadar "c-klasörü yedek" ya da "fifa 2002" yazsa da.)
*kızlar (sevgili olanlar hariç)
*araç, gereçler (eros çilekli, tırtıklı, vs.)
*ıslak nevresimler( tam ıslak değil de böyle kımıl kımıl.)
gece yatmadan önce sohbet edebilme zevkini, rahatça soyunma özgürlüğüne feda etmek zorunda kaldığınız; büyüyüp değil aynı oda, artık aynı evde bile yaşamadığınız zamanlarda deli gibi özleyeceğiniz şey.