alışılması zor bir durumdur. aranızdaki yaş farkı azsa, birlikte büyümüşseniz o zaman daha da zordur.
çünkü her şeyi birlikte yapmaya çok alışmışım ben kardeşimle. küçükken birlikte oyun kurardık, oynardık. arada kavga etsek de başka mahalleden çocuklar geldiğinde hemen birlik olurduk. çünkü biz bir takımdık. sonra okula başladım ben. ilk başlarda tek başıma gidip gelirken, ikinci sınıftan sonra kardeşim de okula başlayınca birlikte gittik. çıkışta birbirimizi beklemek zorunda kaldık. acayip sıkıldık birbirimizden. ama sonra liseye başlayıp tek kalınca yine kıymetini anladım kardeşimin.
her şeyi birlikte yapıyorduk. tüm yaşadıklarımızı birbirimize anlatıyorduk. anne babamızdan bir şeyleri beraber saklıyorduk.
onlar kavga ettiğinde birlikte ağlıyorduk.
sonra gün geldi, okul falan ayrı şehirlere düştük. artık her derdimi rahatça anlattığım biri yok. bir yarım eksik sanki. yerine hiç kimseyi koyamıyorum. hep danıştığım bir akıl hocam yok artık. telefonda konuşmak aynı şey değil. hatta insan sıkıntılarını anlatmıyor ki kendi derdine seninkini de eklemesin diye. hep böyle dramatik göstermiyim. tatillerde evde buluşunca acısını çıkarıyoruz ayrı günlerin ama eski günler ayrı tabi.
ne kadar ayrı kalsak da biz kardeşiz ve bir takımız.